Mart ayının gelmesiyle birlikte 1 senedir verilen kısa çalışma ödeneğinin de sonuna gelindiği kısa süre önce açıklandı.
Bahar bildiğimiz bahar gibi neşeli gelmedi maalesef yine bu defa.
Ne oldu neyi başardık ta kısa çalışma ödeneğini bitirme kararı alındı anlamak güç. Ülkede ciddi anlamda pandemi hala mevcutken kısa çalışma ödeneğini kesmek turizm sektörü için büyük bir yıkım. Asgari düzeyde bile olmayan kısa çalışma ödeneğinin daha cok arttırılıp sektöre destek olmanın farklı koşulları düşünülmesi gerekirken bir de ödeneğin kesileceğinin duyurulmasi tüm sektörde gerginlik yaratmaya başladı.
Zaten pandemi başından beri Ülke açısından aslında son derece önemli olması gereken turizm sektörüne hiç bir zaman gerekli destek maalesef verilmedi. Destek dediklerinin çoğu daha çok borçlandırmak üzere olan kredi destekleriydi. Bunlarıda zaten çeşitli bahanelerle bir çok sektör paydaşlarına kullandırtmadılar bile.
Sektör yetkilileri ve gerekli STK'lar kısa çalışma ödeneğinin uzatılması için gerekli başvuruları yaptılar fakat henüz olumlu bir yanıt yetkililerden tarafımıza gelmiş değil. Nakdi ücret desteği ve işten çıkarma yasağının 2 ay daha uzatılacağı haberi açıklanmışken kısa çalışma ödeneğinin de uzatılacağına dair bir açıklama henüz mevcut değil.
Bu uygulamaların kalkmasi ile ne yazik ki işsizlik çığ gibi büyüyecek ve sektörde kalifiye eleman bulunmasi oldukça güç duruma gelecek.
Turizm sektörünün ekonomiye yaptığı katkılar bu zamana kadar fazlasıyla mevcutken bunun karşılığında tarafımıza ufak tefek kısa süreli yardımlar yapılarak işveren ve çalışanların sektöre olan inancı kaybettirilmektedir.
Turizm talebinin ve arzının merkez olan avrupa ve yakın bölgelerindeki lider bazı ülkelerde turizme sunulan maddi destekleri incelediğimizde türk turizmcilerin isyanlarında haksız olmadığını gayet iyi anlıyoruz. Turizm açısından bu zamana dek oldukça zengin olan ülkemizin bu başarıyı kaybetmemesi için direnişte olması gerekirken yetkililerin sektöre yeterince sahip çıkmaması düşünülmesi gereken ayrı bir boyut.
Bir başka önemli konu ise sezon başlamadan sektör çalışanlarının aşılanması gerektiğinde sanırım herkes hemfikirdir. Yunanistan'ın turizm çalışanlarını aşılamaya başladığı yönündeki haberlerini bir süredir almaya başladık. Bunun üzerine turizm sektörü temsilcileri Türkiye'nin de bir an önce turizm çalışanlarına yönelik aşı programının açıklamasını istediklerini dile getirdiler.
Fakat hala daha bu konuda da başarılı olunamadı.
İncominglerinde yavaş yavaş hareketleneceği döneme gireceğimize göre personelin aşılanması öncelikle hem kendi sağlığı hemde sektör misafir sağlığı için oldukça önemli bir nokta.
Turizm sektörü çalışanlarının bu dönem öncesinde aşılanması, yerli ve yabancı tüm ziyaretçilerin güvenini artıracak olup, misafir seyahat kararı verirken ülkemizin tercih edilme ihtimalini oldukça yükseltecektir.
Tüm turizmcilerin 2021 sezonunu umutla beklediği biliniyorken sanki pandemi bitmiş gibi yardımları kesme telaşı ve aşılama öncelik sırasında hala daha turizm personelinin bulunmaması da var olan umudun tüketilmesinde başlıca etkenlerin başında geliyor...
Bahar bildiğimiz bahar gibi neşeli gelmedi maalesef yine bu defa.
Ne oldu neyi başardık ta kısa çalışma ödeneğini bitirme kararı alındı anlamak güç. Ülkede ciddi anlamda pandemi hala mevcutken kısa çalışma ödeneğini kesmek turizm sektörü için büyük bir yıkım. Asgari düzeyde bile olmayan kısa çalışma ödeneğinin daha cok arttırılıp sektöre destek olmanın farklı koşulları düşünülmesi gerekirken bir de ödeneğin kesileceğinin duyurulmasi tüm sektörde gerginlik yaratmaya başladı.
Zaten pandemi başından beri Ülke açısından aslında son derece önemli olması gereken turizm sektörüne hiç bir zaman gerekli destek maalesef verilmedi. Destek dediklerinin çoğu daha çok borçlandırmak üzere olan kredi destekleriydi. Bunlarıda zaten çeşitli bahanelerle bir çok sektör paydaşlarına kullandırtmadılar bile.
Sektör yetkilileri ve gerekli STK'lar kısa çalışma ödeneğinin uzatılması için gerekli başvuruları yaptılar fakat henüz olumlu bir yanıt yetkililerden tarafımıza gelmiş değil. Nakdi ücret desteği ve işten çıkarma yasağının 2 ay daha uzatılacağı haberi açıklanmışken kısa çalışma ödeneğinin de uzatılacağına dair bir açıklama henüz mevcut değil.
Bu uygulamaların kalkmasi ile ne yazik ki işsizlik çığ gibi büyüyecek ve sektörde kalifiye eleman bulunmasi oldukça güç duruma gelecek.
Turizm sektörünün ekonomiye yaptığı katkılar bu zamana kadar fazlasıyla mevcutken bunun karşılığında tarafımıza ufak tefek kısa süreli yardımlar yapılarak işveren ve çalışanların sektöre olan inancı kaybettirilmektedir.
Turizm talebinin ve arzının merkez olan avrupa ve yakın bölgelerindeki lider bazı ülkelerde turizme sunulan maddi destekleri incelediğimizde türk turizmcilerin isyanlarında haksız olmadığını gayet iyi anlıyoruz. Turizm açısından bu zamana dek oldukça zengin olan ülkemizin bu başarıyı kaybetmemesi için direnişte olması gerekirken yetkililerin sektöre yeterince sahip çıkmaması düşünülmesi gereken ayrı bir boyut.
Bir başka önemli konu ise sezon başlamadan sektör çalışanlarının aşılanması gerektiğinde sanırım herkes hemfikirdir. Yunanistan'ın turizm çalışanlarını aşılamaya başladığı yönündeki haberlerini bir süredir almaya başladık. Bunun üzerine turizm sektörü temsilcileri Türkiye'nin de bir an önce turizm çalışanlarına yönelik aşı programının açıklamasını istediklerini dile getirdiler.
Fakat hala daha bu konuda da başarılı olunamadı.
İncominglerinde yavaş yavaş hareketleneceği döneme gireceğimize göre personelin aşılanması öncelikle hem kendi sağlığı hemde sektör misafir sağlığı için oldukça önemli bir nokta.
Turizm sektörü çalışanlarının bu dönem öncesinde aşılanması, yerli ve yabancı tüm ziyaretçilerin güvenini artıracak olup, misafir seyahat kararı verirken ülkemizin tercih edilme ihtimalini oldukça yükseltecektir.
Tüm turizmcilerin 2021 sezonunu umutla beklediği biliniyorken sanki pandemi bitmiş gibi yardımları kesme telaşı ve aşılama öncelik sırasında hala daha turizm personelinin bulunmaması da var olan umudun tüketilmesinde başlıca etkenlerin başında geliyor...