Turizmin Özellikle konaklama ve restoranlarında yeni bir personel!
Ama bu personel ne iş veren ne çalışan ne de tatilci için istenmeyen bir eleman. Görünen o ki uzun bir zaman bu elemanla birlikte mesai yapacağız.
Covid 19 belasının yarattığı ekonomik ve sosyal sıkıntılarını tüm dünya yaşamaktadır. Sürekli, bir çok konuda eleştirdiğimiz eski düzeni kurmak için çeşitli yollar denenmekte ve yeni prosedürler üzerine kafa yormaktayız.
Peki yeni düzenimizi nasıl kuracağız?
Turizm sektörü açısından bir çok çözüm bulunmuş olsa da endişeleri gidermiş ve bunun fayda sağlayacağı konusunda hemen herkes farklı görüşlerde. Tüm bunlara rağmen elbette normalleşmeye geçmek gerekiyor. Normalleşmeye geçmek adına ve bu sektörün ayağa kalkması adına; iş yerleri için uygulanması gereken yeni tedbirler ve genelgeler havada uçuşuyor!
''Milleti karamsarlığa itmeyelim'' düşüncesiyle sektör içinde çok çeşitli iyimser tablolar çizip, her şeyin kısa sürede normale döneceğine dair beyanatlar veriliyor. (kısacası ağzı olan konuşuyor)
Konuşmak, fikir beyan etmek herkesin hakkı tabi. Kimseye sen fikrini söyleme diyemezsiniz. Ama, söylediğiniz şeyleri ölçüp tartmanız gerekir, uygulanabilirliğini ve sektörün gerçek sorunlarına çare olup olmayacağını göz önünde bulundurmanız gerekir. Aksi halde konuştuklarınız ‘laf salatası’ olmaktan öte geçmez. Şimdi bütün bu genelgeleri ve yeni tedbirleri bir kenara bırakarak hali hazırda sektörün durumuna bir bakalım!
Sektör uzun zamandır kalifiye personel, yetersiz maaş, personel haklarının verilmemesi, sezonun 5-6 ay süresine kısıtlanıp kalmış olması, kaliteli turist eksikliği, gelen turist sayısıyla hedeflenen gelirin elde edilmemesi gibi sorunlarla boğuşuyor. Bunun yanı sıra son 2 yıldır konkordato veren tesisler, iflas edenler, kazandıklarıyla kredilerini dahi ödeyemeyen işletmeler, kiraya ya da satılığa çıkarılmış onca büyük tesislerin çöplüğü haline gelmiş bir sektör.
Zaten can çekişen bir sektörün covid19 ile başa çıkmasını ve kendini verimli hale getirmesini ümit ediyoruz!...
Uzun zamandır maliyetleri dengelemek için kıyım yaptığımız ve sektörden uzaklaştırdığımız kalifiye personel eksikliğini ve kayıp ettiğimiz bilgili tecrübeli yönetici kadrosunu mumla arayacağımız günler işte bu günler.
Yıllardır yazılıyor, her fırsatta bu sorunlar dile getiriliyor ama duyması gereken herkes kulaklarını tıkadılar, duymak istemediler bunları. Şimdi ise bütün alışılagelmiş düzeni daha geniş kapsamlar içerisinde ve daha bilgili istihdamla yapmak zorundasınız. ISO Kalite yönetim Sistemleriyle belgelenmiş bir çok tesis kendi içindeki gıda güvenliği ve hijyen konularını genişleterek uygulayacaklar. Evet yeni uygulamalar ve yeni genelgelerin içeriği mevcutta olan uygulamaların genişletilmiş hali. Avrupa Turizm sektörlerinin tedbirleri örnek alınarak yapılan bu çalışmaları biz ne kadar ve nasıl uygulayabiliriz? Ülkemiz Turizmi tamamen ‘Maliyet endeksine’ kitletilmiş durumda iken! Halihazırda aldıkları ISO Kalite Yönetim belgelerinin gereğini yerine getiremeyen bu işletmeler Covid19 ile nasıl baş edecekler?
Kısacası bol bol iyimser konuşmakla olmuyor bu işler. Tatilciye, tatile gelebilmesi için o iç rahatlığını verebilecek misin? Endişe etmeden tatil yapması gerektiği güvenini verebilecek misin? Bu ekstra önlemlerin ve covis19’un maliyetini nasıl kurtaracaksın? Sen ondan bahset!
Yukarıda da bahsettiğim gibi sektörün zaten çok ciddi sorunları var. Bütün bunlara ilaveten çok daha ciddi olan covid19 bu sorunlara eklenmiş oldu. Uzmanların açıklamalarına göre bu mücadele uzun zaman alacak gözüküyor. Karamsar olduğum yada umutsuzluk pompalamak istediğim için değil elbette ama uzmanların açıklamaları, sektörün durumu ve dünyadaki ekonomik daralmayı göz önünde bulundurursak Sektörün düze çıkması bana göre 2022’yi rahat bulur.
Tabi önce sektörün STK’ları, Acenteciler ve sayın Bakan birlikte hareket etmeye başlar, birlikte çözüm üretirlerse!...
Yoksa işimiz zor ve uzun...
İbrahim İNAK