Turizmin başkenti Antalya'da 16 milyona yakın turist sayısı ile 2023 yılında tüm zamanların rekoru kırılırken, 2024 yılı ile ilgili öngörüde bulunan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu ve Oteller ve Benzer Konaklama Yerleri Meslek Komitesi Üyesi Yusuf Hacısüleyman 2024'te rakamların daha yukarıda olması için şehir olarak bir şeyler yapmış olmalarının gertiğini belirtti.
Hiçbir şey yapmadan sadece günlük yaşantının devam etmesi ile daha fazla turist beklemenin ticaretin tabiatına aykırı olduğunu kaydeden Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu ve Oteller ve Benzer Konaklama Yerleri Meslek Komitesi Üyesi Yusuf Hacısüleyman yaptığı açıklamada şunları söyledi:
''Geçtiğimiz yılın başlarında turizmle ilgili yıl iyi başlamış gibi gözükürken depremden dolayı rezervasyon akışının etkileneceğini, bunu kısa sürede atlatılarak 2019 rakamlarına geri dönülebileceği öngörüsünde bulunmutum. 31 Aralık itibariyle şehrimize gelen yabancı girişlerde 16 milyonu yakaladık. Gönül daha fazla olmasını arzu ederdi ama yapmış olduğumuz öngörünün doğru olması sevindirici. 2023 yılında ziyaretçi girişi, yani pasaportlara baktığımızda şehrimizde 3.5 milyon civarında Rus vatandaşını misafir ettik. Aralarında 50 bin civarında fark var ama Alman turist sayısı da hemen hemen aynı. 3.5 milyon diyebiliriz. Antalya'nın gelişen pazarlarından olan İngiltere'den yaklaşık 1 milyon 400 bin civarında turist ağırladık. Yakın zamana kadar her yıl artış gösteren 1 milyon 200 bin civarında Polonya'dan misafirimiz var.''
2024 yılında rakamların daha yukarıda olması için şehir olarak bir şeyler yapmış olmaları gerekirirken hiçbir şey yapmadan sadece günlük yaşantının devam etmesi ile daha fazla turist beklemenin ticaretin tabiatına aykırı olduğunu vurgulayan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu ve Oteller ve Benzer Konaklama Yerleri Meslek Komitesi Üyesi Yusuf Hacısüleyman şöyle devam etti:
''Hiçbir şey yapmadan İngilizce bilen personel aramak gibi bir şey bu. Türkiye ziyaretçi sayısı bakımından dünyada 4. sırada. Dördüncü sırada olan bir ülkenin gençleri İngilizce veya başka bir dili bilmiyor. Okullarımızda bunu öğretecek yeteri sayıda eğitimcimiz yok. Ondan sonra personel arıyoruz. Turizmde insan gücüyle çalışılıyor. Daha çok insanın insana hizmet ettiği bir yapımız var. Bu iş gücünün maliyetini kur makası dediğimiz bir canavarla yenmeye çalışıyoruz. Asgari ücretteki artışın enflasyon ve kur artışıyla paralel gitmesi gerek. Biri önden diğeri arkadan gittiği zaman turizmin maliyetlerini ciddi şekilde etkiliyor. O nedenle gelecek olan misafir sayısı turizm için yeterli olmayacak diye bir tehdit görüyoruz.''