Turizm sektörünün haber radyosu Turizm FM'in haberine göre Almanya'nın Bremen kentinde çalıştığı şirketten 8 milyon Euro çalarak kayıplara karışan ve Türkiye'de 4 İspanyol dedektif tarafından aranan Yasemin Gündoğan'ın suçunu itiraf etmesine rağmen serbest kalması, Alman medyasında bile şaşkınlık yaratırken yargılanmanın henüz başlamadığı belirtildi.
Almanya'da lisede aşçılık ve dondurmacılık eğitimi alan, bir süre kafelerde dondurmacı olarak çalıştıktan sonra 2019 yılında para taşıma şirketi olan Loomis Deutschland isimli şirkette işe başlayarak soygun için düğmeye basan, Merkez Bankası'ndan transfer edilen paraları bankalar için paketlemek ve ATM için para kasetlerini doldurmakla görevli Türk kızı Yasemin Gündoğan, aynı vardiyada görev yapan güvenlik personeli Henning Behrens ile yakınlaştı.
Tanınmamak için sosyal medya hesaplarından tüm fotoğraflarını kaldıran Gündoğan, 5 yıl önce çektirdiği birkaç fotoğrafı bilinçli olarak silmezken 21 Mayıs 2021 tarihinde milyonluk vurgun için düğmeye bastı. Para aktarım masasına geçen genç kız, diğer günlerden farklı olarak yanına iki konteyner alarak ATM kasetlerini dolduran, bankalara aktarılacak para torbalarını paketleyen Yasemin Gündoğan, 20 milyonluk aktarımı gerçekleştirirken bir taraftan da düzenli olarak diğer konteynere para attı. Diğer taraftan Gündoğan'ın çocukluk arkadaşı Büşra Satılmış, evine 18 kilometre uzaklıktaki Spandau bölgesinde hizmet veren araç kiralama merkezinden siyah bir minibüs kiraladıktan sonra Bremen'de kimliği henüz tespit edilemeyen kişi veya kişilerce siyah bir minibüse ait HB-DW 143 nolu plaka çalındı. Çalınan plaka N-6 otoyolunda bir depoda, kiralanan aracın plakasıyla değiştirildi.
Tarihler 21 Mayıs'ı gösterdiğinde ise çalıntı minibüsle Loomis şirketine giriş yapan Büşra Satılmış, 21:15 sıralarında yasemin gündoğan ve 8 milyon euroyu alarak bölgeden uzaklaşırken N-6 otobanına yönelen araç tekrar kiralanan depoya giriş yaptı. Çalıntı plaka sökülerek orijinal plaka tekrar takılan araç sabaha karşı 8 milyon euro ile Viyana'ya doğru yola çıktı.
Bu anda itibaren ise dolandırıcılık şebekesinin lideri olan Yiğit Tufan'ın para transferi için kullandığı yöntem devreye sokuldu. Almanya'da paranın büyük bir kısmı ile önceden planlanan bir adreste tanesi 3 milyonu bulan lüks saatler satın alınırken dikkat çekmemek adına saatler önceden belirlenen kuryelere teslim edilerek Avusturya'da bekleyen özel jetlere binip Türkiye'ye gelmesi sağlandı. Kuryelerden toplanan saatler, daha sonra nakit paraya dönüştürülürken paketlenen banknotları ATM'lere takılacak para kasetlerine yerleştirmekle görevli olan Yasemin Gündoğan, ülkedeki Paskalya tatilini fırsat bilip soygun gerçekleştirmiş, soygun dört gün sonra anlaşılmıştı.
Paraları iki çöp konteynerine doldurup dışarıya çıkardığı ve kiraladığı minibüse yüklediği belirlenen Gündoğan kapıları ve garajı yakınlaştığı güvenliğe açtırdığı tespit edilirken. Ordulu Yasemin Gündoğan'ın ülkeden kaçışına 25 yaşındaki Büşra S.'nin yardım ettiği belirlenmiş, evinde 26 bin euro bulunan Büşra S., Bremen Eyalet Mahkemesi tarafından üç yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Akıllara durgunluk veren dolandırıcılık hikayesinde birlikte hareket ettiği çocukluk arkadaşı blondy (sarışın) lakaplı yiğit tufan ile birlikte önce Muğla'ya ardından Marmaris'e geçtiğini tespit edilen Gündoğan ve suç ortağı Yiğit Tufan'ın Marmaris'e geçtiğinin tespit edilmesinin ardından uluslararası bir dolandırıcılık şebekesinin yöneticisi olmaktan aranan ve yakın çevresi de mercek altına alınan blondy (sarışın) lakaplı Yiğit Tufan'ın birçok kez Yasemin Gündoğan isimli kadının Türkiye'de yaşayan kuzeni Hakan G., Marmaris'te otel sahibi Serkan R. ve Ted kod adlı Erkmen P. ile iletişime geçtiğini belirleyen dedektifler, IP adresi üzerinden yaptıkları sorgulamada Yasemin Gündoğan'ın e-mail adresine Marmaris'te Barbaros Caddesi Yat limanı bölgesindeki iki kafeden 3 kez giriş yaptığını tespit etmişti.
İşetmelerden birinin Yiğit Tufan'ın bağlantıda olduğu otel sahibi Serkan R.'ye ait olduğu ortaya çıkarken cep telefonu Kos Adası'na 17 mil uzaklıkta lüks bir yattan sinyal veren Gündoğan'ın yatta kaldığı ve uzun bir süredir karaya ayak basmadığı, çoğunlukla iletişimi yatta görev yapan Afgan uyruklu çalışanların telefonundan yaptığı belirlendi. Bununla birlikte Marmaris'te faaliyette olan otelin sahibi Serkan R. ve Erkmen P. hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.