Daha önce doğal sit alanı statüsünde olan Türkiye'nin önemli turizm destinasyonlarından Ayder Yaylası 4 Kasım 2022'de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım alanı olarak tescil edilmiş, yapılan değişiklik bölgenin turizm ve yerleşime açılmasına imkan tanımıştı.
Turizm sektörünün haber radyosu Turizm FM'in haberine göre Çamlıhemşin Ayder Yaylası'nın sit statüsünün düşürülmesine tepki gösteren 49 vatandaş statü değişikliğinin bölgedeki yapılaşmayı artıracağından endişelenerek konuyu Rize İdari Mahkemesi'ne taşırken adva kapsamında statü değişikliğine yönelik 25 Aralık 2023 tarihli bilirkişi raporunda değişikliğin kamu yararı taşımadığı gibi bölgedeki yapılaşmayı da artıracağına dikkat çekildi. İdari Mahkeme, 8 Mayıs'ta işlemin uygulanması halinde, yapılaşma işlemlerine başlanabilecek olması nedeniyle telafisi güç zararların doğacağının açık olduğu şeklinde açıklama yaparak yürütmeyi durdurma kararı almıştı.
Bu planın ardından parsel bazında imar planları ile TOKİ, bölgede bir otel projesine başlatmış ve mahkeme bu plan için de yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Son olarak İdari Mahkeme'den TOKİ'nin otel projesi ve imar değişikliği planına dair iptal kararı gelirken Çamlıheşin Belediyesi, Ayder Yaylası'ndaki turistlerin konaklama ihtiyaçlarına dikkat çekerek bu alanın imara açılması gerektiğini savunuyor. Ancak 8 Mayıs tarihli mahkeme kararında ''Artacak yapılaşmanın alana yayılması durumunda, doğal değerlerin zarar görmesine, alanın küresel önemi ve sürdürülebilir turizm açısından da olumsuzluklara sebebiyet vereceği anlaşıldığından dava konusu işlemde, izah edilen nedenlerle hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.'' ifadelerine yer verildi.
Davanın avukatlarından Yakup Şekip Okumuşoğlu, TOKİ'nin Ayder Yaylası'nda bulunan bir parsele açmak istediği otel planının Ayder'in bütünlüğüne aykırı bir plan olduğunu ve bilirkişi raporunun otel projesinin planlama usulüne aykırı olduğunu desteklediğini hatırlattırken Ayder Yaylası'ndaki statü iptal edilirken Fırtına Vadisi'nde hala koruma derecesi düşürülen alanların bulunduğuna dikkat çekti.