İnsani sorumluluklarını sonuna kadar yerine getiren ve bilimin peşinden gidip aşı olan her insanın da içine bir nebze de olsa su serpmiştir. Uçakta otobüste ya da sosyal etkinliklerde artık çok daha rahat olabileceğiz bu sayede.
Tabi bu arada; Pcr testine karşı olan ve Covid-19 sayesinde PCR testinin ortaya çıktığını ve asılsız olduğunu onun da bir komplo aracı olduğunu iddia edenlerde aramızda mevcut. Defalarca kez hekimler tarafından açıklandı ama hala daha anlaşılamamış olacak ki ben de yazımda belirtme gereği duydum.
PCR nedir? Genetik Hastalıklar, Kanser Araştırmaları, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar, Babalık Testi, HIV ve Hepatit gibi bir çok virüs ve bakteri kaynaklı hastalığın teşhisi için uzun yıllardır kullanılan bir tanı yöntemi. Moleküler Tanı Testi de denilen bu yöntem (Polymerase Chain Reaction-Polimeraz Zincir Reaksiyonu), virüsün genetik materyalinde bulunan özgün bir bölgeyi enzimatik olarak arttırmak için uygulanan tepkimelere verilen ortak bir isim. Yıllardır başarı ile kullanılan bu testler bu dönemde de hayatımızı kolaylaştıran oldukça etkili kilit kaynaklardan biri. Bundan dolayı birçok sektörde de hizmet almak için zorunluluk haline getirilecektir yakın zamanda PCR testi aşılanmayanlar için.
En çokta aynı davranışın otelcilik sektörü içinde uygulanması birçok riskten otel misafirlerini de uzak tutacaktır. Bildiğiniz gibi otele giriş yaparken HES kodu alınması da bir zorunluluk ama bu zorunluluğu yok sayan ve bazı misafirlerine uygulamayan böylece diğer tüm misafirlerini riske atan son derece sorumsuz oteller ve sorumsuz yetkililer aramızda mevcut. Bunu bir Covid vakası bile ortaya çıkaramamış ne olduğu belirsiz asla gerçek sonucu elde edemediğimiz ateş ölçerlerle yapmaya çalışıyorlar. Yaptıkları uygulamanın mantığa ve iş etiğine uygun tek bir yönü yok üstelik suç teşkil ediyor. Bunu yapan sorumsuz bazı otel yetkilileri bir de içeride sıfır önlemlerle hastalığı yok saymakta ve daha çok zemin hazırlayıp içinde bulunduğumuz süreci içinden çıkılamaz bir hale çevirme eğilimindeler maalesef.
Konu ile ilgili otel şikayetleri google üzerinden şikayet portallarında gün geçtikçe artmaya başladı. Benzer haberler etkinlik ve organizasyonlara katılanlardan da gelmeye başladı. Sıfır önlemler bazı oteller gibi bu firmaların bazı etkinliklerinde de geçerli.
Aynı zihniyette olan bazı etkinlik firmalarından biri de alanında güçlü ve en iyilerinden sayılan Biletix.
Düzenledikleri konserde gözlemlediklerim oldukça üzücü. Sıradan bir kafeye girişte bile HES kodu sorulurken katılımcı sayısının yüksek olacağı önceden belli olan bir etkinlikte bırakın girişte HES kodu kontrolünün olmamasını, seyahat edeceğiniz zaman bile hes kodu almadan bilet alamazken Biletix'ten HES Kodu sormadan bilet alabilmeniz kabul edilebilir bir davranış kesinlikle değil tamamen amatörlük.
19 Ağustos'ta İzmir Bostanlı Suat Taşer Açık Hava Tiyatrosu'nda yapılan ve biletleri biletix üzerinden satılan Yeni Türkü konserinde hatta üzeri yarı açık, yarı kapalı katılan sayısına göre oldukça küçük olan salonda maske takmanın zorunlu olduğu yazıyor olmasına rağmen bunun da kontrolü sağlanmadı. Konserde hemen hemen herkes maskesizdi ve kimse de görevliler tarafından uyarılmadığı gibi görevlilerin kendi maske ve mesafesine de ne kadar dikkat ettiği tartışılır. Bilet satışı yaparken sistemde birer koltuk Covid önlemleri gereği boş bırakılarak satış yapılıyor olmasına rağmen salonda herkes balık istifi vaziyette üst üste. Görevliler sadece izlemekle yetiniyor.
Ülkemizde aşılama oranı hala daha oldukça düşükken yada eksik aşılama mevcutken her gün Covid dolayısıyla can kayıplarımız oldukça fazlayken bu tarz sorumsuzlukları yapan yetkililerin kesinlikle taviz verilmeden cezalandırılmaları gerektiğini düşünüyorum. Ben üzerime düşen sorumluluğu yerine getirerek şikayetlerimi dile getirdim kendilerine, fakat kendileri tüm şikayetlere gönderdikleri ve aslında sorumluluk kabul etmediklerini belirten kopyala yapıştır yapılmış anlamsız bir metinle tarafıma geri dönüş yaptılar.
O değil, bu değil peki bunun sorumlusu kim?
Maske takmayı insanların kendi inisiyatifine bırakan ve bu kafayla çoklu katılımcılı etkinlik düzenleyen firma değil de, sevdiğimiz bir grubu tüm önlemlerimizle izlemeye giden bizler mi suçluyuz?
Hala daha salgının ciddiyetini anlamayan insanlar maalesef tehlike saçmaya devam ediyor ve sosyal yaşamdan bu sayede keyif alınamamaya başlandı. Virüs aşı olmayanlarda mutasyona uğrayıp salgını içinden çıkarılmaz bir hale sürüklemeye devam ediyor. Dünya bilimsel verileri de bunu doğruluyor hastane yoğun bakım oranlarıda. Bazı sorumluluklar bireysel olduğu gibi, yiyecek-içecek, ulaşım, otelcilik, organizasyon, turizm, eğitim gibi çok daha dikkatli olması gereken sektörler mevcut. İşte bu gibi yoğun sektörlerin kişilerin bireysel inisiyatifinden daha çok kendi kalıcı önlemlerini yerine getirme yükümlülükleri olduğunu bir kez daha hatırlatalım.
Etkinliklere katılmaya veya tatile gitmekten değil tedbirsizliklerden korkalım. Bu tarz ihmalkarlıkları hiç gecikmeden yetkili kuruluşlara bildirelim ki bu tarz ihmalkarlıkların bir nebze de olsa önüne geçmiş olalım ve herkes insani sorumluluklarını yerine getirip, salgının bitmesi için destek olmalı. Böylesine gergin ortamdan çıkıp eski özgür günlerimize yeniden dönmek için bir an önce aşı olunmalı.
Daha iyi bir çözüm önerisi olan varsa kanıtlasın o çözüm önerisini deneyelim biz de...Ve unutmayalım tarihin başlangıcından beri yanılmayan ,yanlış çıkmayan tek şey Bilimdir. Yazıma her zaman ileri görüşlü olmuş olan kurucu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün sözü ile son vermek istiyorum. Sanki şuan yaşadıklarımıza bir atıfta bulunmuş gibi.
''Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir. 1924''
Sevgilerimle
ASLI YELDA ERDİR
Tabi bu arada; Pcr testine karşı olan ve Covid-19 sayesinde PCR testinin ortaya çıktığını ve asılsız olduğunu onun da bir komplo aracı olduğunu iddia edenlerde aramızda mevcut. Defalarca kez hekimler tarafından açıklandı ama hala daha anlaşılamamış olacak ki ben de yazımda belirtme gereği duydum.
PCR nedir? Genetik Hastalıklar, Kanser Araştırmaları, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar, Babalık Testi, HIV ve Hepatit gibi bir çok virüs ve bakteri kaynaklı hastalığın teşhisi için uzun yıllardır kullanılan bir tanı yöntemi. Moleküler Tanı Testi de denilen bu yöntem (Polymerase Chain Reaction-Polimeraz Zincir Reaksiyonu), virüsün genetik materyalinde bulunan özgün bir bölgeyi enzimatik olarak arttırmak için uygulanan tepkimelere verilen ortak bir isim. Yıllardır başarı ile kullanılan bu testler bu dönemde de hayatımızı kolaylaştıran oldukça etkili kilit kaynaklardan biri. Bundan dolayı birçok sektörde de hizmet almak için zorunluluk haline getirilecektir yakın zamanda PCR testi aşılanmayanlar için.
En çokta aynı davranışın otelcilik sektörü içinde uygulanması birçok riskten otel misafirlerini de uzak tutacaktır. Bildiğiniz gibi otele giriş yaparken HES kodu alınması da bir zorunluluk ama bu zorunluluğu yok sayan ve bazı misafirlerine uygulamayan böylece diğer tüm misafirlerini riske atan son derece sorumsuz oteller ve sorumsuz yetkililer aramızda mevcut. Bunu bir Covid vakası bile ortaya çıkaramamış ne olduğu belirsiz asla gerçek sonucu elde edemediğimiz ateş ölçerlerle yapmaya çalışıyorlar. Yaptıkları uygulamanın mantığa ve iş etiğine uygun tek bir yönü yok üstelik suç teşkil ediyor. Bunu yapan sorumsuz bazı otel yetkilileri bir de içeride sıfır önlemlerle hastalığı yok saymakta ve daha çok zemin hazırlayıp içinde bulunduğumuz süreci içinden çıkılamaz bir hale çevirme eğilimindeler maalesef.
Konu ile ilgili otel şikayetleri google üzerinden şikayet portallarında gün geçtikçe artmaya başladı. Benzer haberler etkinlik ve organizasyonlara katılanlardan da gelmeye başladı. Sıfır önlemler bazı oteller gibi bu firmaların bazı etkinliklerinde de geçerli.
Aynı zihniyette olan bazı etkinlik firmalarından biri de alanında güçlü ve en iyilerinden sayılan Biletix.
Düzenledikleri konserde gözlemlediklerim oldukça üzücü. Sıradan bir kafeye girişte bile HES kodu sorulurken katılımcı sayısının yüksek olacağı önceden belli olan bir etkinlikte bırakın girişte HES kodu kontrolünün olmamasını, seyahat edeceğiniz zaman bile hes kodu almadan bilet alamazken Biletix'ten HES Kodu sormadan bilet alabilmeniz kabul edilebilir bir davranış kesinlikle değil tamamen amatörlük.
19 Ağustos'ta İzmir Bostanlı Suat Taşer Açık Hava Tiyatrosu'nda yapılan ve biletleri biletix üzerinden satılan Yeni Türkü konserinde hatta üzeri yarı açık, yarı kapalı katılan sayısına göre oldukça küçük olan salonda maske takmanın zorunlu olduğu yazıyor olmasına rağmen bunun da kontrolü sağlanmadı. Konserde hemen hemen herkes maskesizdi ve kimse de görevliler tarafından uyarılmadığı gibi görevlilerin kendi maske ve mesafesine de ne kadar dikkat ettiği tartışılır. Bilet satışı yaparken sistemde birer koltuk Covid önlemleri gereği boş bırakılarak satış yapılıyor olmasına rağmen salonda herkes balık istifi vaziyette üst üste. Görevliler sadece izlemekle yetiniyor.
Ülkemizde aşılama oranı hala daha oldukça düşükken yada eksik aşılama mevcutken her gün Covid dolayısıyla can kayıplarımız oldukça fazlayken bu tarz sorumsuzlukları yapan yetkililerin kesinlikle taviz verilmeden cezalandırılmaları gerektiğini düşünüyorum. Ben üzerime düşen sorumluluğu yerine getirerek şikayetlerimi dile getirdim kendilerine, fakat kendileri tüm şikayetlere gönderdikleri ve aslında sorumluluk kabul etmediklerini belirten kopyala yapıştır yapılmış anlamsız bir metinle tarafıma geri dönüş yaptılar.
O değil, bu değil peki bunun sorumlusu kim?
Maske takmayı insanların kendi inisiyatifine bırakan ve bu kafayla çoklu katılımcılı etkinlik düzenleyen firma değil de, sevdiğimiz bir grubu tüm önlemlerimizle izlemeye giden bizler mi suçluyuz?
Hala daha salgının ciddiyetini anlamayan insanlar maalesef tehlike saçmaya devam ediyor ve sosyal yaşamdan bu sayede keyif alınamamaya başlandı. Virüs aşı olmayanlarda mutasyona uğrayıp salgını içinden çıkarılmaz bir hale sürüklemeye devam ediyor. Dünya bilimsel verileri de bunu doğruluyor hastane yoğun bakım oranlarıda. Bazı sorumluluklar bireysel olduğu gibi, yiyecek-içecek, ulaşım, otelcilik, organizasyon, turizm, eğitim gibi çok daha dikkatli olması gereken sektörler mevcut. İşte bu gibi yoğun sektörlerin kişilerin bireysel inisiyatifinden daha çok kendi kalıcı önlemlerini yerine getirme yükümlülükleri olduğunu bir kez daha hatırlatalım.
Etkinliklere katılmaya veya tatile gitmekten değil tedbirsizliklerden korkalım. Bu tarz ihmalkarlıkları hiç gecikmeden yetkili kuruluşlara bildirelim ki bu tarz ihmalkarlıkların bir nebze de olsa önüne geçmiş olalım ve herkes insani sorumluluklarını yerine getirip, salgının bitmesi için destek olmalı. Böylesine gergin ortamdan çıkıp eski özgür günlerimize yeniden dönmek için bir an önce aşı olunmalı.
Daha iyi bir çözüm önerisi olan varsa kanıtlasın o çözüm önerisini deneyelim biz de...Ve unutmayalım tarihin başlangıcından beri yanılmayan ,yanlış çıkmayan tek şey Bilimdir. Yazıma her zaman ileri görüşlü olmuş olan kurucu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün sözü ile son vermek istiyorum. Sanki şuan yaşadıklarımıza bir atıfta bulunmuş gibi.
''Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir. 1924''
Sevgilerimle
ASLI YELDA ERDİR
