Son bir yılda koronavirüs salgınından kaynaklı kısıtlamalar nedeniyle seyahat edemeyen milyonlarca kişi, 2021 yılında aşılama çalışmalarının giderek yaygınlaşmasıyla seyahat ve tatil konusunda harekete geçecek gibi görünüyor.
Uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi Simon-Kucher & Partners’ın salgın sonrası otel, turizm ve eğlence sektöründeki değişen tüketici alışkanlıklarını inceleyen araştırma sonuçları, insanların seyahat etmek için sabırsızlandığını ve 2021’de seyahat etmeye olan talebin önemli ölçüde artacağını gösterdi.
Simon-Kucher & Partners tarafından 2020 yılı Aralık ayında 25 ülkede 3 bin 500’den fazla kişinin katılımıyla yapılan araştırma, radikal bir daralma yaşayan turizm sektörünün, bu yıl karşı karşıya kalacağı tabloyla ilgili çarpıcı veriler içeriyor. Öncelikle tatil amaçlı seyahat eden her 100 kişiden 71’i önümüzdeki dönemde seyahat etmeyi düşünebileceğini gösteren Simon-Kucher & Partners’ın 2020 yılı Mayıs ayında ilkini gerçekleştirdiği araştırmada her 100 kişiden sadece 17’si seyahat kısıtlamaları kalktığı anda seyahat etmeye başlayacağını belirtmişti.
Seyahat etmeyi düşünebileceğini ifade eden katılımcıların yüzde 29’u seyahat için kendilerinin veya halkın çoğunluğunun aşı olmasını bekleyeceğini dile getirirken, yüzde 30 da seyahatle ilgili kısıtlamaların kaldırılmasının yeterli olduğunu söylüyor.
Turizm ve seyahat sektörüne yönelik değişen tüketici davranışlarına dikkat çeken araştırma, sektörde hizmet veren şirketlerin yeni dönem yol haritaları için mutlaka göz önünde bulundurmaları gereken 4 önemli trend şu şekilde sıralandı:
1- Pandemiye rağmen seyahat bütçesi artabilir
Araştırmaya katılanların yüzde 69’u 2021’de seyahat ve tatil bütçelerinin pandemi öncesi dönemle aynı kalacağını hatta daha da artabileceğini açıklıyor. katılımcıların büyük bir kısmı istihdam durumu ve koronavirüs kaynaklı gelir belirsizliklerini ana sebep olarak göstererek seyahat bütçesini azaltmayı planladığını açıklıyor.
2- Yakın tatil yerleri güvenli bir seçenek olarak ortaya çıkıyor
Araştırmaya katılanların yüzde 39’u pandemi öncesine kıyasla yurt içinde daha fazla seyahat etmeyi ve tatile çıkmayı planladığını açıklarken, yüzde 49’u da daha az uluslararası seyahat gerçekleştireceğini belirtiyor. Türkiye ve yakın bölgesindeki ülkelerden araştırmaya katılanların yüzde 78’i pandemi öncesine kıyasla yurt içinde daha fazla seyahat gerçekleştireceğini ifade ediyor.
3- Son dakika rezervasyon daha fazla tercih ediliyor
Araştırmaya katılanların yüzde 51'i belirsizlikler nedeniyle daha fazla son dakika rezervasyon yapmayı planladığını belirtirken yüzde 44’lük bir kesim iptali kolaylaştırmak için daha çok paket tatil rezervasyonunu tercih edeceğini, katılımcıların yüzde 47'si ise fiyat avantajlarından yararlanmak için daha erken rezervasyon yapmayı planladığını ekliyor.
4- Özel araçla seyahate ilgi artmaya devam ediyor
2020 yılı Mayıs ayında Simon-Kucher & Partners’ın yaptığı araştırmada Türkiye ve çevresindeki ülkelerdeki katılımcıların yüzde 51’i özel araçla seyahati tercih ettiğini belirtirken son yapılan araştırmada bu oran yüzde 78’e yükseldi.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), 2020’nin küresel turizm tarihinin en kötü yılı olduğunu açıklarken, dünyada 1.3 trilyon dolarlık kayıpla yılı kapatan turizm sektörü Türkiye’de de bir önceki yıla göre yüzde 65.1 küçülerek gelirde 12.1 milyar dolara geriledi.
Uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi Simon-Kucher & Partners’ın salgın sonrası otel, turizm ve eğlence sektöründeki değişen tüketici alışkanlıklarını inceleyen araştırma sonuçları, insanların seyahat etmek için sabırsızlandığını ve 2021’de seyahat etmeye olan talebin önemli ölçüde artacağını gösterdi.
Simon-Kucher & Partners tarafından 2020 yılı Aralık ayında 25 ülkede 3 bin 500’den fazla kişinin katılımıyla yapılan araştırma, radikal bir daralma yaşayan turizm sektörünün, bu yıl karşı karşıya kalacağı tabloyla ilgili çarpıcı veriler içeriyor. Öncelikle tatil amaçlı seyahat eden her 100 kişiden 71’i önümüzdeki dönemde seyahat etmeyi düşünebileceğini gösteren Simon-Kucher & Partners’ın 2020 yılı Mayıs ayında ilkini gerçekleştirdiği araştırmada her 100 kişiden sadece 17’si seyahat kısıtlamaları kalktığı anda seyahat etmeye başlayacağını belirtmişti.
Seyahat etmeyi düşünebileceğini ifade eden katılımcıların yüzde 29’u seyahat için kendilerinin veya halkın çoğunluğunun aşı olmasını bekleyeceğini dile getirirken, yüzde 30 da seyahatle ilgili kısıtlamaların kaldırılmasının yeterli olduğunu söylüyor.
Turizm ve seyahat sektörüne yönelik değişen tüketici davranışlarına dikkat çeken araştırma, sektörde hizmet veren şirketlerin yeni dönem yol haritaları için mutlaka göz önünde bulundurmaları gereken 4 önemli trend şu şekilde sıralandı:
1- Pandemiye rağmen seyahat bütçesi artabilir
Araştırmaya katılanların yüzde 69’u 2021’de seyahat ve tatil bütçelerinin pandemi öncesi dönemle aynı kalacağını hatta daha da artabileceğini açıklıyor. katılımcıların büyük bir kısmı istihdam durumu ve koronavirüs kaynaklı gelir belirsizliklerini ana sebep olarak göstererek seyahat bütçesini azaltmayı planladığını açıklıyor.
2- Yakın tatil yerleri güvenli bir seçenek olarak ortaya çıkıyor
Araştırmaya katılanların yüzde 39’u pandemi öncesine kıyasla yurt içinde daha fazla seyahat etmeyi ve tatile çıkmayı planladığını açıklarken, yüzde 49’u da daha az uluslararası seyahat gerçekleştireceğini belirtiyor. Türkiye ve yakın bölgesindeki ülkelerden araştırmaya katılanların yüzde 78’i pandemi öncesine kıyasla yurt içinde daha fazla seyahat gerçekleştireceğini ifade ediyor.
3- Son dakika rezervasyon daha fazla tercih ediliyor
Araştırmaya katılanların yüzde 51'i belirsizlikler nedeniyle daha fazla son dakika rezervasyon yapmayı planladığını belirtirken yüzde 44’lük bir kesim iptali kolaylaştırmak için daha çok paket tatil rezervasyonunu tercih edeceğini, katılımcıların yüzde 47'si ise fiyat avantajlarından yararlanmak için daha erken rezervasyon yapmayı planladığını ekliyor.
4- Özel araçla seyahate ilgi artmaya devam ediyor
2020 yılı Mayıs ayında Simon-Kucher & Partners’ın yaptığı araştırmada Türkiye ve çevresindeki ülkelerdeki katılımcıların yüzde 51’i özel araçla seyahati tercih ettiğini belirtirken son yapılan araştırmada bu oran yüzde 78’e yükseldi.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), 2020’nin küresel turizm tarihinin en kötü yılı olduğunu açıklarken, dünyada 1.3 trilyon dolarlık kayıpla yılı kapatan turizm sektörü Türkiye’de de bir önceki yıla göre yüzde 65.1 küçülerek gelirde 12.1 milyar dolara geriledi.