Geçtiğimiz yıllarda kanser, diyabet, epilepsi gibi birçok ağır hastalığı bitkisel ilaçlarla iyileştirdiğini öne sürerek yüzlerce mağdur tarafından hakkında Savcılığa şikayette bulunulan ve aynı zamanda, koronavirüsün ilacını buldum diyen sahte doktor mehmet sıddık can yıllar sonra tekrar ortaya çıktı.
Geçtiğimiz yılarda hem paralarını kaybeden, hem sağlıkları daha da kötüleşen çok sayıda kişinin hayatı ile oynayan ve hazırladığı ilaçları pet şişe içinde, iyileşme umudu içinde olan kanser hastası kişilere kargo yoluyla gönderen Mehmet Sıddık Can, çok sayıda iş insanından da yüklü miktarda para toplamakla suçlanmıştı. Koronovirüs ilacını buldum diyen sahte doktor Mehmet Sıddık Can şimdilerde yeni hayatlar karartmak için Lianore Kozmetik ve Sidomel Sağlık Üretimi adı altında kurduğu şirketindeki yeni kozmetik ürünü Express White Diş Jeli'nin tanıtımı oyuncu merve boluğur tarafından yapıldı.. Boluğur'la mini videolu reklam çeken sahte doktor bu sayede halktan güven tazeleyerek yüklü miktarlarda satış grafiğine ulaşma peşinde.
Son olarak piyasaya sürdüğü Express White Diş Beyazlama Jeli'nde, oyuncu Merve Boluğur'u kullanan, bir çok ünlü gibi Merve Boluğur'a sosyal medya hesabında paylaşmak için ürünün ne kadar etkili olduğuna dair videolu reklam yapan sahte doktor Mehmet Sıddık Can pes dedirtti. Sanki daha önce arkasında yüzlerce mağdur hasta bırakmayan Sıddık Can'ın bu son çıkardığı diş macununun ne kadar güvenli olduğu bilinmez ama bu konuda Sağlık Bakanlıgı'nın bu diş jeli hakkında onayının olup olmadığı kafalarda soru işareti bıraktı. Halk tarafından güvenilir olarak bilinen ekran yüzlerine kendi ürünlerinin reklamını yaptırarak piyasada güven tazelemeye çalışan sahte doktor Mehmet Sıddık Can, arkasında o kadar ağır hasta bırakmasına rağmen bu sefer ki hedefine Merve Boluğur sayesinde ulaşma peşinde. Magazin dünyasının ünlü ismi Boluğur'un Sahte Doktor Mehmet Sıddık Can'ın ürününü paylaşması ise sosyal medyada büyük tepki çekti.
Mehmet Sıddık Can, kendisi ile yolları çeşitli vesilelerle kesişen ve mağdur ettiği çok sayıda kişiye her seferinde farklı senaryolar anlattı. Kimi zaman kendisinden umut bekleyen hastalara uluslararası bir ilaç devinin Almanya'daki merkezinde üretim bölümünde çalıştığını anlatan Can'ın ''Bu şirket, elimdeki formülleri almanın peşindeydi. Ben formülleri vermek istemediğim için Türkiye'ye kaçtım. Firma da Türkiye'deki diplomamı kayıtlardan sildirdi. Peşime silahlı kişiler dahi taktılar.'' dedi. Kimi zaman Türkiye'ye döndükten sonra, bir arkadaşının yardımıyla geceleri askeri bir hastanede gizlice ilaç üretimi yaptığını söyledi. Birçok ağır hastalığı bitkisel ilaçlarla iyileştirdiğini, COVID-19'un dahi ilacını bulduğunu söyleyen Can, temasa geçtiği iş insanlarına da ''Bu işte büyük kazanç var. Siz de yatırım yapın. Kazanca da ortak olun.'' vaadinde bulunarak milyonlarca lira dolandırıdığı mağdurlar tarafından suç dosyası dilekçelerine de eklendi.
Şimdilerde, Lianore Kozmetik adı altında yeni ürünler piyasaya süren, ve bu ürünleri magazin dünyasının ünlü isimlerine tanıtan sahte doktor Mehmet Can'ın geçmişteki mağdurlarının açıklamaları kan dondurdu.
İşte sahte doktor mağdurlarının yaşadıkları...
E. Ceran: Mehmet Sıddık Can, mental epilepsi hastası E. Ceran'ı (17) iyileştirebileceğini söyledi. Toplam 180 bin liraya yakın para alan Can, bir süre sonra telefonlara yanıt vermemeye başladı.
C. Ş.: 20 yıldır diyabet hastası olan C. Ş., Can ile medikal ürün satışı yapan bir arkadaşının Fatih'teki işyerinde karşılaştı. Can'ın vurduğu iğneler sonrası kan şekeri düşen Ş., toplamda 80 bin liraya yakın para verdi. Can'ın talebi ile yıllardır kullandığı insülin ilacını kesen Ş., bir ara komalık oldu ve günlerce hastanede kaldı.
Fatih E.: Kanser hastası Fatih E. de, Mehmet Sıddık Can ile yolu kesişen isimlerden biri. 4'üncü evre kanser hastası olan Fatih E., ancak bir süre sonra Can'a ulaşamaz oldu. E.'nin yakın çevresine "Bir umut bu adamın ilaçlarına bel bağladım. Şimdi ise ölümü bekliyorum" dediği öğrenildi.
Zekiye-Kerim Erözbağ: Ankara'da güzellik merkezi işleten çift, Can'a, ilaç üretimi için 1.3 milyon liraya yakın para verdi. Can, temasta olduğu üst düzey bazı işinsanlarını da Kerim Erözbağ ile tanıştırarak güvenini kazandı. Ancak Can, aldığı parayı iade etmediği gibi izini kaybettirdi.
Ercan Temur: Başka kişiler aracılığıyla Can ile tanışan Temur, kendisi ile ortak şirket kurdu. Ancak, Temur'dan aldığı parayı ödemediği gibi, borç ödeme taahhüdünü de yerine getirmedi. İstanbul Anadolu 5. İcra Ceza Mahkemesi önceki gün Can'a, yasal faizi ile 1,6 milyon lirayı bulan borcunu ödemediği için 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Muzaffer Ulukaya: ABD merkezli Chobani yoğurt markasının sahibi Hamdi Ulukaya'nın ağabeyi Muzaffer Ulukaya da Can ile yolu kesişen bir diğer iş insanı. Edinilen bilgilere göre Ulukaya, Can'a, Bakırköy'de bir klinik açması için destek oldu. Ofisin depozitosu ödense de planlanan klinik faaliyete alınamadı. İkili arasındaki WhatsApp yazışmalarında, Can, kendisine verilecek destek için daha hızlı olunması gerektiğini söylüyor. Ulukaya ise "Bugünden yarına çözüm üreten kişi ya dolandırıcıdır veya kötü niyetlidir" diyor.
Temasa geçtiği hasta veya hasta yakınlarını ikna etmek için sıklıkla, daha önce iyileştirdiğini iddia ettiği kişilerin bilgilerini paylaşan Mehmet Sıddık Can'ın ''Benim verdiğim ilaçlarla iyileşti.'' dediği isimlerden biri de özel bir hastanede görevli onkoloji uzmanı Doç. Dr. F.Ş. Mehmet Sıddık Can, Doç. Dr. F.Ş. olarak tanıttığı kişiyle yaptığı telefon görüşmesini diyabet hastası C.Ş.'ye de dinletti. C.Ş., savcılık dilekçesinde ''F. Hoca, kendisinin de kanser hastası olduğunu, Mehmet Sıddık Can'ın verdiği ilaçlarla iyileştiğini söyleyince ikna oldum'' dedi. F.Ş. ise, ne Can'ı, ne C.Ş.'yi tanıdığını, iyileştirildiği yönündeki iddiayı ise kesin bir dille reddetti.