Bir yandan Karadeniz yaylalarında hayvancılık yaparkeny, bir yandan da turistlere hizmet veren ve bölgede turizmde artan talebi karşılamak için hayvanların otladığı meralarda tesisleşmeye yönelen yöre sakinlerinin baktıkları hayvan sayısında azalma olduğu gözlendi. Son yıllarda yapılan girişimler sonucunda ön plana çıkan yayla turizmi ile Doğu Karadeniz yaylaları, turistlerin cazibe merkezi haline gelirken, yeşile ve doğaya yönelen yerli ve yabancı turistler gerek turlarla gerekse de özel araçlarıyla soluğu Karadeniz yaylalarında alıyor. Son yıllarda turizmde hareketlilik yaşayan bölgede artan talep, yaylacılık yapan yöre sakinlerinin hayvancılığın yanında, turizme yönelmesine neden oluyor.
Daha önce yaylacıların süt sağmasını izleyip, yağ ve tereyağını satın alan turistler, artık ineklerin otladığı meralarda küçük işletmelerle karşılaşıyor. Yaylacılar, gelen talep karşısında yöneldikleri turizmde doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenlere, yöresel yemekler de sunuyor. Turistlere hizmet veren yaylacıların, bölgede zamanla besledilkleri hayvanların sayılarını azaltmaya başladığı da dikkat çekiyor.

Doğu Karadeniz’in birçok yaylasında olduğu gibi Rize'nin Çamlıhemşin ilçesindeki ünlü Ayder Yaylası Galerdüzü mevkiinde de aynı tablo yaşanıyor. Önceleri sadece hayvancılık yapan yöre insanı, turistlerin artan talebi nedeniyle şimdilerde ise bir yandan açtıkları küçük tesislerde hizmet veriyor, diğer yandan da hayvancılık geleneğini sürdürmeye çalışıyor.
Günden güne artan turizm potansiyeli karşısında yaylalarda hayvancılığın bitme noktasına geldiğini belirten bölge sakinleri hayvancılığın ve turizmin kesinlikle bir arada yürütülmesi gerektiğini savunuyor Turistlerin doğayı görmek istedikleri kadar köy yaşantısına da ilgi duyduklarını anlatan bölge sakinleri ''Daha otantik, insanların çok olmadığı sakin hayatları tercih ediyorlar. Buralara gelince de bu hayvanların yağını peynirini yemek, mıhlamadan tatmak istiyorlar. Turistlerin bu beklentilerini karşılamak için de doğal olarak bir tesisleşme yaşanmaya başladı yaylalarda, burada önemli olan doğal yapıyı bozmadan, betonarmeden uzak bir yapılaşma tercih ederek, içinde bulunduğumuz o otantik kültürü devam ettirmeliyiz" şeklinde konuştu.

Doğu Karadeniz’in birçok yaylasında olduğu gibi Rize'nin Çamlıhemşin ilçesindeki ünlü Ayder Yaylası Galerdüzü mevkiinde de aynı tablo yaşanıyor. Önceleri sadece hayvancılık yapan yöre insanı, turistlerin artan talebi nedeniyle şimdilerde ise bir yandan açtıkları küçük tesislerde hizmet veriyor, diğer yandan da hayvancılık geleneğini sürdürmeye çalışıyor.
Günden güne artan turizm potansiyeli karşısında yaylalarda hayvancılığın bitme noktasına geldiğini belirten bölge sakinleri hayvancılığın ve turizmin kesinlikle bir arada yürütülmesi gerektiğini savunuyor Turistlerin doğayı görmek istedikleri kadar köy yaşantısına da ilgi duyduklarını anlatan bölge sakinleri ''Daha otantik, insanların çok olmadığı sakin hayatları tercih ediyorlar. Buralara gelince de bu hayvanların yağını peynirini yemek, mıhlamadan tatmak istiyorlar. Turistlerin bu beklentilerini karşılamak için de doğal olarak bir tesisleşme yaşanmaya başladı yaylalarda, burada önemli olan doğal yapıyı bozmadan, betonarmeden uzak bir yapılaşma tercih ederek, içinde bulunduğumuz o otantik kültürü devam ettirmeliyiz" şeklinde konuştu.