Türkiye'nin turizm sektöründe köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu belirterek Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın stratejik kararının sektörü yeniden şekillendireceğini belirten turizmci Hüseyin Baraner Türkiye'nin geleneksel turizm anlayışını geride bırakması ve 100 milyar dolar turizm geliri hedefine ulaşmak için radikal bir dönüşüm geçirmesi gerektiğini vurguladı.
Turizm sektöründeki rekabetin her geçen gün arttığına dikkat çekerek özellikle bölgedeki diğer ülkelerin büyük turizm projeleri ve yatırımlarıyla Türkiye'ye karşı rekabeti daha da sertleştiğini belirten, ancak, Türkiye'nin antik kentlerdeki kazı çalışmalarını uzatarak kültürel mirası ön plana çıkarması ve turizm ürünlerini benzersiz hale getirmesiyle sektördeki rekabet avantajını artırabileceğini kaydeden Hüseyin Baraner önümüzdeki yıllarda küresel turizmde mega büyüklükteki sorunlarla karşılaşılacağını öngörerek Türkiye'nin bu zorluklarla başa çıkabilmesi için yerel kültürel mirası ve eşsiz varlıklarını kullanması gerektiğini söyledi.
Doğayı koruma ve sürdürülebilir turizm uygulamalarına odaklanmanın önemine dikkat çeken turizmci Hüseyin Baraner Türkiye'nin 2028 yılına kadar yüzde 5-10 büyümeyle 80 milyon turisti ağırlayarak turist başı gecelik harcamayı 130 dolara çıkarmayı hedeflediğini, bu hedefe ulaşmanın anahtarı olarak da kültürel mirasın önemine vurgu yaparak, Türk turizminin yeni bir kalkınma hamlesiyle turizm gelirini 100 milyar doların üzerine çıkarabileceğini ifade etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın aldığı stratejik karar ile turistlerin gözlerini kamaştıracak özgün bir marka yaratma yolculuğu başlattığını ve Türkiye'nin turizmde sıra dışı bir yolculuğa çıkma vaktinin zaten çoktan geldiğini vurgulayana Baraner şunları söyledi:
''Şimdi yenilikçi stratejiler, eşsiz deneyimler ve sürprizlerle turistleri etkileyerek turizmde çığır açacak, unutulmaz anılar ve keşif dolu bir macera için Türkiye'yi seçmelerini sağlayacak yerli ve yabancı turistlerin gönlünde taht kuracak bu yolculuğa hazır olun, Türkiye'nin turizmdeki sıra dışı yolculuğuna siz de katılın. son derece rekabetçi olan küresel turizm pazarında Türkiye, kendisini olağanüstü hizmet kalitesiyle tanınan en iyi destinasyonlardan biri olarak başarıyla konumlandırmayı başarmış olsa da otellerimiz her yıl karlı satışlar ve yüksek doluluk oranları elde etmek için her yıl artan ciddi bir baskıyla karşı karşıya kalmaktar. Otel satış ve pazarlama birimlerinin yükü ve sorumluluğu her yıl artıyor. Ayrıca, Suudi Arabistan'ın geleneksel turizm yatırmalarına karşı bir devrim niteliğindeki göz kamaştıran devasa turizm projeleri, diğer Körfez ülkelerindeki bitmek bilmeyen yatırım çılgınlığı ve Mısır gibi ülkelerin Türk turizm uzmanlarını kendi ülkelerine çekerek otelcilikte Türk standartlarını yakalama çabaları komşu Yunanistan’ın tur operatörlerinin baskısı ve AB desteği ile otellerini yenilemesi ve dönüştürmesi küresel turizm sektöründeki zaten iyice sertleşen rekabeti Doğu Akdeniz çanağında ve Ege’de iyice artıracak. Bu beklentiler karşısında Türkiye turist sayısını arttırmak ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir destinasyon olarak konumunu korumak için yenilikçi, dinamik ve vizyoner stratejileri başlatıyor.''
Türk turizminin küresel krizleri, konjüktürel sıkıntıları, doğal afetleri aşarak bugünlere geldiğini ve küresel beklentiler ve tahminleri pek iç açıcı olmasa da beş yıl önce sadece 65 dolar olan kişi başı gelirin şimdi 100 dolar ve 2028 yılında 130 doları aşacağını kaydeden Baraner bu hesap ile Türkiye'nin 2028 yılından itibaren 100 milyar dolar turizm gelirini yakalayacağını söyledi. Turizm sektörünün sürdürülebilirliğinin artık yalnızca kaliteli konaklama tesislerinin sayısına değil, sahip olunan eşsiz antik, kültürel varlıkların ve özgün geleneklerin yaşatılmasında saklı olduğuna dikkat çeken Baraner şöyle devam etti:
''Parası olan herkes otellerimizi taklit edebilir ancak Efes, Sagalassos ve Truva gibi sayısız antik kentler sadece bizim topraklarımızda olacaktır. 5 yıldızlı oteller cenneti bir ülke olduğumuzu zaten dünya piyasalarına kanıtlamıştık. Şimdi sıra dünya gezginlerine Anadolu'nun gerçek bir yaşayan ve yaşatan 5 yıldızlı açık hava müzesi olduğunu göstermeye geldi. Her antik taş, her tarihi değer milyonlarca yeni ziyaretçiyi Türkiye'ye çekecektir. Misafirperverliğimizin samimiyetini tarihi kentlerimizin büyüsünü ve hayranlık uyandıran yüksek kaliteli hizmet anlayışımızı birleştirerek, eşsiz, özgün, kopyalanamaz ve kolay ulaşabilinir, erişebilinir, engelsiz güvenli etik bir destinasyon yaratmak için turizmciler ve tüm paydaşlar kenetlenmeliyiz. Ağaçla, bitkiyle , çiçekle barışmalıyız . Yeşil’e hamilik yapıp, doğayı sımsıkı kucaklamalıyız. Sözün kısası 2028 hedefimiz olan yıllık 100 milyar dolar gelire ulaşmanın anahtarı yeraltı zenginliklerinde ve kültürümüzün özgün renklerinde yatmaktadır.''