17 sene önce restorasyona giren ve otel olarak kullanılan beş Osmanlı konağının altında Roma İmparatorluğu, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerine ait 287 adet eser bulundu.
17 yıl süren çalışmalar sonucu ziyaretçilerine kapılarını açan otelin altından çıkan eserler arasında en dikkat çekeni tarihi 3 Kapılar’ın devam yolunun otelin altından geçmesi olurken otelin altında 5 farklı medeniyet olduğunu dile getiren ruin adalia otel Müdürü Bahtiyar Aydın 17 senedir devam eden projenin sonunda bittiğini ve kapılarını misafirlerine açtıklarını söyledi.
Anıtlar Kurulu, Kültür Varlıklarını Koruma'nın devreye girmesinden dolayı Antalya Arkeoloji Müzesi’nin kontrolünde 17 yıl süren kazı çalışmasının biterek otel ana blokları ile birleştirildiğini kaydeden diyen Aydın şuları söyledi:
''Burada toplam beş farklı medeniyet var. Antalya’nın kuruluşu Bergama Kralı 2. Attolos milattan önce 13O, akabinde Roma İmparatorluğu, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olarak devam etmektedir. Burada takı eserleri, 82’nin üzerinde Kral Attolos’a da ait olmak üzere sikkeler, kemik objeler, seramikler, bardaklar çıktı. Bu eserlerin çoğunu antalya arkeoloji müzesi sergilenmek üzere aldı. Bize envarter kayıtlı toplam 287 adet eser var. Bir kısmı arkeolojik kazı alanında, bir kısmı da otelin bahçesinde sergileniyor.''
Otelin ana giriş kapısından 3 buçuk metre aşağıda Bergama Krallığı'nın, hala teker izleri bulunan 3 Kapılar'ın devam yolunun otelin alt bloğundan geçtiğini belirten Aydın şöyle devam etti:
''O dönemde yine kanalizasyon ve içme suyu sistemini çözüp, kendilerince hala günümüzde de kullanılan acil müdahale kapaklarını 2 bin yıl öncesinde Romalılar, kullanmaya başlamış. Katman katman üzerine mozaikler ve sıkıştırılmış toprak bulunuyor. Medeniyetler üst üste gelmiş. Otelin bahçesinde bulunan cam alanlardan aşağı doğru bakıldığında müze görülebiliyor. Burayı gezmek isteyenler bizimle irtibata geçmeli. Buraya tek başına inilmiyor. Buranın hikayesini anlatmak üzere bir arkadaşımız eşlik ediyor. Yaptığı turlardan sonra bahçe alanında da oturup çay, kahve içebiliyor. Antalya’nın kuruluşundan günümüze kadar gelen bu arkeolojik kazı alanını herkes görebilir. Bahçe alanındaki camlardan aşağıya bakıldığında ise 2 bin yıllık tarih gözüküyor.''

17 yıl süren çalışmalar sonucu ziyaretçilerine kapılarını açan otelin altından çıkan eserler arasında en dikkat çekeni tarihi 3 Kapılar’ın devam yolunun otelin altından geçmesi olurken otelin altında 5 farklı medeniyet olduğunu dile getiren ruin adalia otel Müdürü Bahtiyar Aydın 17 senedir devam eden projenin sonunda bittiğini ve kapılarını misafirlerine açtıklarını söyledi.
Anıtlar Kurulu, Kültür Varlıklarını Koruma'nın devreye girmesinden dolayı Antalya Arkeoloji Müzesi’nin kontrolünde 17 yıl süren kazı çalışmasının biterek otel ana blokları ile birleştirildiğini kaydeden diyen Aydın şuları söyledi:
''Burada toplam beş farklı medeniyet var. Antalya’nın kuruluşu Bergama Kralı 2. Attolos milattan önce 13O, akabinde Roma İmparatorluğu, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olarak devam etmektedir. Burada takı eserleri, 82’nin üzerinde Kral Attolos’a da ait olmak üzere sikkeler, kemik objeler, seramikler, bardaklar çıktı. Bu eserlerin çoğunu antalya arkeoloji müzesi sergilenmek üzere aldı. Bize envarter kayıtlı toplam 287 adet eser var. Bir kısmı arkeolojik kazı alanında, bir kısmı da otelin bahçesinde sergileniyor.''
Otelin ana giriş kapısından 3 buçuk metre aşağıda Bergama Krallığı'nın, hala teker izleri bulunan 3 Kapılar'ın devam yolunun otelin alt bloğundan geçtiğini belirten Aydın şöyle devam etti:
''O dönemde yine kanalizasyon ve içme suyu sistemini çözüp, kendilerince hala günümüzde de kullanılan acil müdahale kapaklarını 2 bin yıl öncesinde Romalılar, kullanmaya başlamış. Katman katman üzerine mozaikler ve sıkıştırılmış toprak bulunuyor. Medeniyetler üst üste gelmiş. Otelin bahçesinde bulunan cam alanlardan aşağı doğru bakıldığında müze görülebiliyor. Burayı gezmek isteyenler bizimle irtibata geçmeli. Buraya tek başına inilmiyor. Buranın hikayesini anlatmak üzere bir arkadaşımız eşlik ediyor. Yaptığı turlardan sonra bahçe alanında da oturup çay, kahve içebiliyor. Antalya’nın kuruluşundan günümüze kadar gelen bu arkeolojik kazı alanını herkes görebilir. Bahçe alanındaki camlardan aşağıya bakıldığında ise 2 bin yıllık tarih gözüküyor.''
