Uluslararası İslam Dünyası Sağlık Turizmi Konseyi’ne konuşmacı olarak katılan Anadolu, Ankara Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkan Yardımcısı Ali Cenk Yorulmaz, “3 tarafı denizlerle kaplı ülkemizin sahil turizmi için çok iyi bir destinasyon olduğu apaçık ortada. Ancak Türkiye’de turizm her şey dahil konseptten ibarete değil” dedi. Tüm dünya İslam ülkelerinin temsilcileri ile bir ortak platform oluşturularak sağlık alanında işbirliğini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen Uluslararası İslam Dünyası Sağlık Turizmi Antalya’da gerçekleştirildi. 57 İslam ülkesi, 500’e yakın sağlık sektörü temsilcisi ve acentelerin katıldığı Konsey’e konuşması olarak katılan ATİD Başkan Yardımcısı Ali Cenk Yorulmaz, konuşmasında Türkiye’deki termal turizme değinerek, termal turizme yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılara bilgiler verdi. Ülkede yer alan termal otelleri tanıtan ve sektörün geleceğine değinen Yorulmaz, 3 tarafı denizlerle kaplı ülkenin sahil turizmi için çok iyi bir destinasyonda olduğunun apaçık ortada olduğunu kaydetti. Yorulmaz, “Türkiye’de turizm her şey dahil konseptten ibarete değil. Ülkemiz birçok medeniyete ev sahipliği yapmasından dolayı kültür turizminde önemli bir destinasyon. Aynı zamanda kış turizminde önemli bir potansiyele sahip. Bunun yanında termal turizmde de tercih edilen ülkelerin başında geliyor” diye konuştu. Termal turizmde Türkiye’nin dünyada 7’inci, kaynak bakımından Avrupa’da birinci sırada yer aldığını hatırlatan Yorulmaz, Küresel Sağlık Enstitüsü’nün Şubat 2017 araştırmasına göre dünyada sağlık sektörünün 3.7 trilyon, sektör içinde yer alan ve kaplıcaları içiren SPA sektörünün 563 milyar dolarlık bir yere sahip olduğunu anlattı. Türkiye’nin kaynak potansiyeline göre yakında bu pazar payından büyük bir dilim koparacağı dile getiren Yorulmaz, “Türkiye’de 2016 yılında 3-4-5 yıldızlı termal otellerin yatak kapasitesi 25 bin 300 idi. 2018 yılı verilerine baktığımızda sadece Afyon Bölgesi’ndeki termal otellerin yatak sayısı 32 bin 100. Türkiye’de termal sektöre 2 yılda bile çok ciddi yatırım yapıldığı ortada” şeklinde konuştu. Termal Turizmde Ankara Termal Bölgesi’nin hızla geliştiğine dikkat çeken Yorulmaz, Ankara’nın önemli şifalı sulara sahip olduğunu kaydetti. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Haymana suyunun "en iyi kaplıca suyu" olarak tescillendiğini belirten Yorulmaz, Ankara termallerinin özellikleri hakkında da bilgi verdi. Termal sektörün en büyük avantajının 12 ay boyunca turizm fırsatı sunması olduğunu da kaydeden Yorulmaz, aynı zamanda termal turizmde diğer turizmlere göre daha yüksek dolululuk oranlarına ulaşıldığın kaydetti. Termal sektörün daha yüksek istihdam sağladığına da değinen Yorulmaz, kür merkezi tedavi entegrasyonu ile çalışan termal otellerde konaklayan turist başına 2 bin dolara kadar gelir sağlanabildiğine dikkat çekti. Termal otellerde konaklamalı fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin açılmasını sağlayan yeni yönetmelik hakkında da bilgi veren Yorulmaz, Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu’nun destekleriyle hazırlanan yeni yönetmeliklerin sektöre önemli bir hareket kazandıracağını ifade etti.
