Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ikinci çeyrek turizm istatistiklerini açıklamasınan ardından yılın ilk 6 ayına ilişkin verileri açıklayan Kültür ve Turizm Bakanı mehmet nuri ersoy turizm gelirlerinin yılın ilk 6 ayında yüzde 27 artışla 21 milyar 734 milyon 366 bin dolara yükseldiğini söyledi.
İlk 6 aylık rakamlara bakıldığında 2022 yılının 19 milyon 530 bin ziyaretçi ile kapatıldığını, 2023’te ise 22 milyon 945 bin ziyaretçi ile kapatılarak yüzde 17,5’luk bir artışla yılın ilk 6 ayının kapattıldığını kaydeden bakan ersoy yüksek gelire hitap eden bölgelerdeki dolulukların beklentilerin altında gerçekleştiğini, Rusların otel yerine Türkiye’den satın aldıkları konutlarda konaklamasının bu konutları ayrıca diğer turistlere de kiralıyor olmasının etkili olduğuna dikkat çekti. Kişi başı gelirden çok kişi başı gecelik gelirin önemli olduğunu vurgulayan Bakan Ersoy şöyle devam etti:
''2022’nin ilk 6 ayında yüzde 10,5 olan ortalama kalış süresinin 2023’ün ilk 6 ayında 9,9 geceleme olarak gerçekleşti. Yüzde 5,7’lik bir daralma söz konusu. Gelir bazında baktığımız zaman kişi başı gecelik gelirlerde 2022’nin ilk 6 ayında 89,2 dolar olan gerçekleşme, 2023’ün ilk 6 ayında 99,9 dolar olarak gerçekleşti. Yani yüzde 11,9’luk bir artış söz konusu. Yüksek gelire hitap eden bölgelerdeki doluluklar beklentilerin altında gerçekleşti. Bunda deprem ve seçim sonrası olumsuz etkiler etkili oldu.''
Otel doluluklarının beklentilerin altında kalmasında Rusların yoğun konut alımı sonrası otel yerine bu konutlarda konaklıyor olmalarının da etkili olduğunu söyleyen Bakan Ersoy şöyle devam etti:
''Rusya ve Rusça konuşan ülke vatandaşlarının geçmiş yıllarda yoğun konut alımı ve bu konutlarda özellikle bu yıldan itibaren otel yerine bu konutlarda konaklıyor olmaları ve daha da ileri giderek bu konutları turistlere kiralıyor olmaları etkili oldu. Kalış sürelerindeki daralma özellikle otellerdeki konaklamaların azalmasından kaynaklandı. Geçen sene 14 gece kalınan yerde bu sene 10 gece, geçen sene 10 gece kalınan yerde bu sene 7 gece kalınmış ya da daha düşük bütçeli oteller tercih edilmiş. Bütün bunlar doluluklarda ve kalış sürelerinde azalmaya yol açtı.''
