11 Şubat 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi sınırları belirlenmiş, 16 bin dekarlık devasa alanın yapılaşmaya açılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı proje hazırlamıştı. Türkiye kamuoyunun ilk olarak Suudi Arabistan şirketi Albassam Group’un tanıtım broşürlerinden öğrendiği plan tepki uyandırmıştı.
Demokratik direniş hakkını kullanarak protesto eylemleri gerçekleştiren ekoloji ve yaşam hakkı savunucuları, hukuk mücadelesi başlatırken Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan plan değişikliğini rant projesi olarak nitelendiren Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) ve çevreci yurttaşlar, projeye karşı açtıkları davada yürütmeyi durdurma talebinde bulunmuş ancak Danıştay 6. Dairesi geçen Temmuz ayında yürütmeyi durdurma talebini reddetmişti.
Mart ayında ise bilirkişi heyeti mahkemeye sunduğu raporunda Çeşme Turizm Projesi hakkında planlama ilkeleri ve kamu yararına uygun olmadığı görüşünü bildirirken bilirkişi raporunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan projenin bilime ve hukuka aykırı olduğu kaydedilmişti.
Danıştay 6. Dairesi önceki gün alınan 2192 sayılı kararında, davacıların talebini reddederken yüksek mahkeme, Cumhurbaşkanlığı'nın söz konusu kararında hukuka aykırılık olmadığına oy çokluğuyla karar verdi. Daire Başkanvekili Ahmet Arslan ve üye Erhan Çakan, Cumhurbaşkanı kararında hukuka uyarlık bulunmadığı ve Cumhurbaşkanı kararının iptal edilmesi gerektiği yönünde oy kullanırken Ekoloji mücadelesinin avukatlarından Arif Ali Cangı, karara karşı temyiz başvurusu yapacaklarını belirterek şu açıklamada bulundu:
''Danıştay 6. Dairesi bizim de içerisinde bulunduğumuz kurum ve yurttaşların açmış olduğu davada öne sürdüğümüz gerekçeleri önce kabul etmiş, sonra da bu haklı gerekçeleri görmezden gelerek plan değişikliği kararının hukuka uygun olduğunu aldığı kararda belirtmiştir. Daire bu çelişkili kararı hangi saiklerle almıştır? Bu karar nasıl hukuka uygundur? Bu karar Çeşme’deki doğal yaşamı yok edecek yolu açacaktır. Elbette bu karara karşı Egeçep de gerekli hukuki yollara başvuracaktır. Umuyoruz ve diliyoruz ki karar düzeltilecektir.''