Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği'nin İzmir'de düzenlediği toplantıda İzmir turizminin son on yılı değerlendirildi ve gelecek on yılın vizyonu ortaya kondu. İzmir turizminde yaşanan gelişmelerin ve 2019 yılı verilerinin yer aldığı İzmir Turizmi Raporu'nun kamuoyuna açıklandığı toplantıya medya mensuplarının yanı sıra turizm sektörünün paydaşı konumundaki kurum ve kuruluşların temsilcileri de katıldı. İzmir Turizmi Raporu'nun İzmir’de turizmin yıllar içinde geldiği noktayı rakamlarla ortaya koyduğunu belirten ETİK Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, zengin turizm potansiyeline sahip, Türkiye’de turizmin başladığı kent olarak tanımlanan İzmir’in hak ettiği yerde olmadığının altını çizdi. İşler, “İzmir turizminin karnesi diyebileceğimiz raporu hazırlamaktaki amacımız gelişmeleri objektif olarak ortaya koymak, İzmir'e gelecek yatırımcıların bu rapordan yararlanmasını sağlamak” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye'nin 2023 Turizm Stratejisi Master Planı’ndaki stratejik yaklaşımın İzmir için bir şans olduğunu belirten Mehmet İşler, "Bakanlığın 2023 hedeflerine ulaşmak için İzmir’deki değerlere ihtiyacı var. Çalışır, işbirliği yaparsak 2023 stratejisine sahip çıkıp bakanlığın bakışını buraya çevirebilirsek, daha fazla turist çeken, yeni kuşağın da tercih edeceği bir kent olacağımıza inanıyorum" diye konuştu. İzmir’in ihmal edilmişliğin dezavantajını stratejik yaklaşımla avantaja çevirebileceğini anlatan İşler, "İzmir'in geleceği Türkiye'nin de geleceğidir” görüşünü dile getirdi. 1980’lerde başlayan ve 2000’lerde yeniden tırmanan yatırımların Antalya, Muğla ve İstanbul’a odaklandığını belirten Türkiye’deki ve turizm kentlerindeki gelişmeleri rakamsal verilerle ortaya koyan Turizm Databank kurucusu turizm araştırmacısı - ekonomist Erol Karabulut şunları söyledi:“Bugün İzmir’e göre Antalya 10 kat, Muğla da 2,5 kat daha fazla turist alıyor. Kriz dönemlerinde yatak bankası olan iller, fiyat avantajını da kullanarak İzmir gibi kentlerin turistini de aldı. Bazı pazarlar, alışık oldukları illere yöneldi. Gıda üretimi yoğun olan yatak bankaları, maliyet avantajını da buna ekledi. Bu yapısal çarpıklık, 2016 krizinden sonra diğer illerin turistini de bu yatak bankalarına yöneltti. Kriz İzmir için 2016’dan önce başladı. Kruvaziyer ve 2016 krizi olmasa, bugün 3 milyon turiste ulaşılacaktı.”
2016’da bir çok il iç pazar gecelemelerinde artış yaşarken İzmir'in hala düşüşte olduğunun altını çizen Karabulut, tüm bu gerçeklerin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye'nin 2023 Turizm Stratejisi Master Planı’nda da bulunduğunu, yurt içi pazarın 81 ile yayılmasının planlandığını anlattı. “Peki her krizde, iç pazara dönen yatak bankaları ile bu nasıl mümkün olacak?” diye soran Karabulut, şu görüşleri dile getirdi: “İzmir’in bu gücü planlarda da detaylı olmalıdır. İzmir, master plan doğrultusunda tüm değerleriyle ele alınmalıdır. İzmir termal kaynakları, denizi, yaşam tarzı, gastronomi gibi değerleriyle 12 ay sürdürebilir turizm potansiyeline sahiptir. Medeniyetler Müzesi, marina, kongre merkezi, spor ve golf alanları ile desteklenirse bu potansiyel hayata geçecektir. Bu sadece bir karar önceliği değil, Türkiye turizminin de geleceği demektir. Türkiye’nin turizm geleceği İzmir’den geçecek. Bu nedenle İzmir dünyanın her yerinden ulaşılabilir olmalıdır. Yeni kuşakların tatil davranışlarını destekleyen münferit satış ve ulaşım olanakları planında İzmir de olmalıdır. Çünkü İzmir en uygun şehirlerimizdendir.”

Uyuyan BAKAN Atila KOÇ tarafından Bakanlığın 3 yıl boyunca yürüttüğü yoğun çalışmalarla ''her yıl Kültür Kanadı daha ağır basmaya başlayan Bakanıkta kalan son Turizmci Bürokratların bilgi ve gayretleriyle hazırlanarak'' Sektör Kurumlarının da görüşleri alınarak MART*2007'de YÜKSEK PLANLAMA KURULU ONAYIYLA RESMEN YÜRÜRLÜĞE SOKULAN 2007-2023 TÜRKİYE TURİZM STRATEJESİ'nin ''çok gecikerek de olsa nihayet GEÇERLİ TEK RESMİ BELGE OLDUĞU hatırlanarak'' ETİK RAPORUNDA DEVREYE SOKULMUŞ OLMASI ÇOK YERİNDEDİR. Tebrikler.. Uzun yıllar boyunca Ulusal Planlamadan ve performans kriteri olarak Teknik referanstan da yoksun kalarak ''el yordamıyla yürütülen ve her yıl için mesnatsiz hedeflerle DESTİNASYON BAZINDA YÖNETİM ve (en önemlisi) Stepne olarak görülen İÇ TURİZMİ SÜREKLİ ÜVEY EVLAT OLARAK GÖREREK Sürdürülen BARİZ Hatalar Manzumesinin sonuçlandırılarak- TOPARLANMA KABİLİYETİNDEN DAHİ YOKSUN KALMIŞ OLAN ANTALYA ÖTESİNDE İZMİR Merkezli EGE Destinasyonunun ''Bilinçli ve Çağdaş bir Planlı Gelişme HAMLESİ YAPARAK KIŞ AYLARINDAN İTİBAREN Başarıyı yakalamaya başlaması, alt destinasyonların özellikleri ve piyasa taleplerine uyumlu şekilde geliştirilerek BÖLGE İÇİN HAZIRLANACAK BİR BÜTÜNLEŞİK GELİŞİM PLANI OCAK AYINDA BAĞLANARAK EGE'nin ÖNCÜ ve ÖRNEK BİR HAMLE YAPMASI PARALELİNDE ÇOK MÜMKÜNDÜR ! Çok Sektörlü Turizm Endüstrisinde MAKRO PLANDA BAŞARIYI YAKALAMAK Gerçekten zordur. Nitekim 2000'lerin başında ''yepyeni bir projeyle'' Tüm DEVLETLERE DMO Modelini anlatarak DESTİNASYON YÖNETİMİ Yapmalarını tavsiye etmiş olan UNWTO'nun bu yöndfeki çabaları da sonuç vermemiş ve kurulmuş olan DMO Birimi de 2015'te kaldırılmıştır. Fakan DMO koordinatörü olan Esenbaş Terzioğlu'nun Türkiye'ye öncelik ve özen göstermesi paralelinde 2023-TTS'de Yerel Turizm Konseyleri Modeli mevzuata girmiş ANCAK yeni icatlardan kaçınan Uyanık BAKAN'ın DESTEK Vermemesi ve ihtiyaç olan ''Yerel Konseyler Yönetmeliği'nin'' de çıkartılmaması ile YILLARCA BUZLUKTA UYUTULDU Yeni*İHTİYAÇLA UYANAMASI İSE ÇOK KOLAY !