Turizm sektörünün haber radyosu Turizm FM'in haberine göre enflasyon ve beraberinde gelen fiyat artışı bu sezon yerli turistin tatil tercihlerini değiştirirken lüks otel zincirlerini pahalı bulanlar butik otel ve pansiyonlara yöneldi. Bununla birlikte son dönemde tüm konaklama mekanlarının fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle rotasını tamamen farklı yerlere çeviren yerli tatilciler için tatil rotalarında restoranlar da oldukça tuzlu hale gelirken artık rezervasyonsuz yer bulunamayan pek çok mekanda yer bulmak mümkün.Ancak asıl sorun yerli turiste bir süredir zaten pahalı gelen bu otel ve restoranların artık başta ruslar olmak üzere yabancı turistlere de pahalı gelmesi. Hal böyle olunca konaklama tesislerindeki düşüş daha da gözle fark edilir olmaya başladı. Turizmcilere göre enflasyon, asgari ücret ve artan maliyetler onları da fiyat artışına zorluyor ancak turistlere göre durum farklı. Bu yıl yaşanan bu sıkıntılı durumun sinyallerinin geçen sene başladığını ifade ederek, bu sorunun uzun zamandır dillendirildiğini ve aslında bu seneye has bir durum olmadığını belirten Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç yaptığı açıklamada şunları söyledi:
''Türkiye'nin ana büyüme noktası fiyat avantajıydı. Biz yurt dışında kalitemizi hem tesisle hem insan kalitemizle hem de fiyat politikamızla ciddi bir büyüme sağladık. Bunu nereden görüyoruz? En güzel örneği dünyanın ilk 5'indeyiz turist anlamında ama gelir anlamında ilk 10'una giremiyoruz. Ama bu da 80'lerde 90'larda alınmış bir karardı ve bu şekilde bugünlere kadar da gelindi. Biz son 2 yıldır bu fiyat avantajımızı kaybettik. Yani iç pazardaki fiyatların artması, dövizin artmaması makası iyice açtı. Yaklaşık yüzde 30 - 35'e varan makas oluştu şu an. Dolayısıyla rakiplerimize karşı da güç kaybediyoruz.''
Talebin azaldığını ifade ederek otelcinin, turizmcinin daha fazla kazanacağım peşinde olduğu bir noktada olmadıklarını, bir elleri yağda bir elleri balda pozisyonda buunmadıklarını belirterek sektörede turizmcinin bir köşeye sıkışmışlık durumu olduğunu kaydeden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir BTK Başkanı kıvanç meriç şöyle devam etti:
''Çünkü bir yerde maliyetler var. Bir yerde rekabet var ve ortada da bir fiyat var. Sıkışmış halde sezona devam ediyoruz şu anda. Şu an Mısır'la, Tunus'la, Fas'la yani rakip olarak önceki yıllarda gördüğümüz bu ülkelere karşı fiyat avantajımızı ciddi bir şekilde kaybettik hatta Yunanistan üzerinden de kaybetmeye başladık. Çeşme gibi Bodrum gibi destinasyonlar çok farklı bir ürün. Oralar Yunan adalarına karşı kan kaybedecek yerler değil. Ben bunu genel olarak söylüyorum çünkü adalara gidecek olan müşteri portföyü zaten çok Çeşme'ye giden bir müşteri portföyü değil. Bunlar Antalya'yı tercih eden daha uygun şartlı destinasyonu tercih eden vatandaşımız aslında. Ama Çeşme'nin ve Bodrum'un bu kadar düşmesinin ana sebeplerinden biri o müşteri portföyü de yurt dışını tercih etmeye başladı''Sürecin devam etmesi durumunda Çeşme ve Bodrum gibi marka olmuş destinasyonların kan kaybetmeye devam edeceğini belirten, buraların hem yurt içinden hem de yurt dışından müşteri portföyünün düşeceğine vurgu yapan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç Antalya'da da bunu gördüklerini, Antalya'nın da böyle çok parlak bir sezon geçirdiğinin söylenemeyeceğini kaydetti.Çok büyük umutlarla girdikleri sezona maalesef rakamsal anlamda çok yukarılarda bir sonuç yakalayacaklarını öngörmediklerini kaydeden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç şunları söyledi:''Bunun sonunda belki kişi başı gelirimiz artacaktır doğal olarak ama işte o mass turizm yani kitle turizm kararı almış bir ülkenin bu noktaya gelmesi tabii üzücü. Yani hepimiz için üzücü. Genelde Türk turizmcileri olarak bu tip risk dönemlerinde hızlı karar alabilen bir sektörüz aslında. Yani yurt dışında mutlaka belli aksiyonlarla belli bir ilave aksiyonlarla bir şeyler getirecektir. Bu aksiyon dediğim de her zaman bir fiyat kırımı olmaz. Farklı öneriler sunulur vatandaşa farklı paketler sunulur bir şekilde onları buraya çekmek için bunun savaşı yapılır. Ama bu 2024 yılında asıl önemli olan nokta 2024, 2025'in nasıl geçeceğini gösteriyor. Bunun bizi korkutması gerekiyor.''
