Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan ziyaretinde açıklanan Yunan Adaları'nı ziyaret edecek Türk vatandaşlarına 7 günlük vize muafiyeti uygulaması sonrasında akla gelen ilk soru ''Böyle bir tatilin şu anki maliyeti ne?'' oldu.
Aynı kültür, aynı deniz, aynı havayla Anadolu kıyılarına çok benzeyen, bir sayfiye yeri kıvamındaki bu adalar, 2020’lere kadar yerli tatilcilerin gözde lokasyonlarındandı ancak gerek döviz kurlarındaki hızlı yükseliş gerekse Avrupa ülkelerine vize alma sürecinde yaşanan zorluklar nedeniyle son yıllarda yerli turist yüzünü yurt içi turizm merkezlerine döndü. Yunanistan'ın 10 adasına kapıda vize ile giriş imkanı sağlayan karar, adaları Türk vatandaşları için yeniden tatil planlarının popüler seçeneklerinden biri haline getirdi. Yunan adalarında yapılacak bir haftalık tatil maliyeti Bodrum, Çeşme, Kaş gibi popüler bölgelere göre döviz kuru farkına rağmen daha ucuz.
İstanbul'da bir seyahat acentasında satış ve pazarlama uzmanı olarak görev yapan Gizem Temel Erin Yunan Adaları'nda tatilin Türkiye'de birçok koya gitmekten daha ucuz olduğunu belirterek şunları söyledi:
''Euro'nun TL karşısındaki değerinin yüksekliğine rağmen adalarda, Bodrum'a gitmekden daha düşük bütçeli bir tatil yapabildiğinizi düşünün, bu mümkün. Yaklaşık 15 bin lira ile güzel bir tatil yapabilirsiniz. Mikanos, Santorini pahalı adalar ama Tasos, Rodos, Girit daha uygun. Yunan Adaları'nda arza göre fiyat artırımı yok. Adaların çoğu Ayvalık gibi. Mekanlar çok şaşaalı ve gürültülü değil. Eğlenceli sayfiye yeri havası var. Konaklama fiyatları kur farkına rağmen makul. Mesela Tasos’da iki kişi günlük konaklama 25 Euro. Meyhanelerde mezeler güzel, çeşit çok. Porsiyonlar büyük, lezzetli ve doyurucu oluyor. En pahalı adada iki kişi 40 Euro verip kalkıyorsun masadan. Makul fiyatlı adalarda 20 Euro ödersin. Türkiye'de özellikle popüler tatil bölgelerinde gece dışarı çıkmak daha pahalı.''
Yunanların genelde yoğun çalışmayı sevmediklerini, o nedenle adalarda turizmin pek rant odaklı olmadığını kaydeden Gizem Temel Erin şöyle devam etti:
''Gezerken mekanlardan gel gel yapan, önüne atlayan işletmeciler yok. Bir ev kiralıyorsun, marketten alışverişini yapıyorsun. Kendin pişirip yiyebiliyorsun. Çok uzun plaj yerleri var ve genelde plajlarda giriş ücreti olmuyor ama belli bir miktar harcama yapman isteniyor. Bazılarında ise şemsiye ve şezlong kiralamaya 25 Euro veriliyor. Ayrıca her plajda bir bölüm halka ayrılmış durumda. Hiçbir plaj ya da otel işletmesi burası özel işletme deyip sahili halka kapatamıyor. Rahatlıkla bir özel plaja girip sahile havlu atılabilir ve denizden ücretsiz faydalanılabilir. Oraya giden bir şey kiralamak zorunda değil.''
İstanbul’da bir başka seyahat acentası yetkilisi olan Serkan Erin de vize serbestisinden itibaren kapılarda oluşabilecek muhtemel kuyruklar konusunda tatilcileri uyararark şu bilgileri paylaştı:
''Kapıda vizeye her seferinde kişi başı 120-200 Euro aralığında ödeme yapılacak. Normal vizeye son başvurumda 100 Euro’ydu ve uzun süreliydi. Yani artık daha maliyetli. Adalara giriş artık biraz daha zor. Girişlerde çok fazla sıra oluyor ve yavaş ilerliyor. Özellikle hafta sonları müthiş kalabalık oluyor. Erkenden gitmek gerekiyor. Vapur saat 9'da mı kalkacak, birkaç saat önceden orada olmak gerekiyor. Tatil planı yapanlar, her şeyin rezervasyonu öncesinden yaptırmalı. Ulaşım için bilet, otel rezervasyonu, restoran rezervasyonu. Hepsi hazır olmalı. Adalara kapıda vizeyle giriş yapmak için vapurla gitmek gerekiyor. O nedenle Mikonos gibi aktarmalı gidilen uzak adalara kapıda vizeyle gidilemeyecek.''
Lokasyona göre konaklama fiyatlarının değiştiğini kaydeden Serkan Erin şöyle devam etti:
''Çift kişilik bir otel odasında ortalama 150 - 200 Euro arasında. Bugün Çeşme, Alaçatı, Kaş, Bodrum oldukça pahalı destinasyonlar. Yunan Adaları çok daha uygun. Akdeniz ve Ege’ye gitmekten kat kat daha hızlı ulaşabileceğiniz, oldukça güzel, deniz ürünleri çok lezzetli lokasyonlar bulabilirsiniz. Kavala gayet makul bir fiyat politikasıuyguluyor. Bu, Santorini gibi bir ada için de geçerli. Bir mekanda 800 gram et için 25 Euro ödersiniz. Meyhanede 2 ahtapot, kalamar, salata, 4 tane biraya ödeyeceğiniz rakam, 27 Euro, yani yaklaşık 900 lira. Türkiye’de bu masanın sadece biralarına 600 lira veriyorsunuz, bir meyhaneden 5 bin liranın altında hesapla çıkamıyorsunuz. Adalarda çok lüks bir restorana gittiğinde 100 Euro ile 200 Euro arasında hesap ödeyip kalkabilirsiniz. Mikonos’ta içeceğiniz kokteyller 4-5 Euro ike bizim popüler plajlarımızda 500 liranın altında kokteyl yok.''
Hayatın akşam saatlerinde başladığı Yunan Adaların'da eğlence gece başlıyor, sabahın ilk ışıklarına kadar sürüyor. Ama deniz turizmine yönelik adalarda uzun gece eğlenceleri, partiler yok. Yunanistan'da plajlar halka ait. Yani her özel plaj işletmesinin halk için kenara bir yer yapması gerekiyor. Halktan biri işletme parası ödemeden içeri girip denizden ve kumsaldan faydalanabiliyor.
Geçen hafta içi Avrupa Birliği Komisyonu'ndan da geçen yedi günlük kapıda vize uygulaması kapsamında Rodos, İstanköy (Kos), Sisam (Samos), Sakız (Hios), Meis (Kastelorizo), Sömbeki (Simi) , İlerya (Leros), Limni (Limnos), Midilli (Lesvos) ve Kilimli (Kalimnos) 7 günlük kapıda vizeye açık olacak. Şu anda aracı kurumun hizmet bedeli de dahil olmak üzere vize maliyeti 120-200 Euro arasında değişiyor.