Turizmciler, 1 Ocak 2021 itibarıyla yetkilendirilmiş özel şirketlerin Güvenli turizm Programı kapsamında tesisleri denetlemesine ve denetim başına uygulanan fiyat politikasına tepki gösteriyor.
Sertifikasyon programının uluslararası turizm politikasından uzak olduğunu belirten Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Üyesi ve turizmci Alp Özel, Avrupa’da komitelerin aşı pasaportu üzerine güvenli turizm çalışmaları yürütürken Türkiye'de bunun çok dışında bir sertifikasyon programı oluşturulduğunu söyledi. Güvenli Turizm Programı adı verilen sertifika programının uluslararası bir karşılığı olmadığını belirten Özel şunları söyledi: ''Turizm tesisleri pek çok denetimden geçiyor, bunların başlıca olanı da hijyen denetimidir. Güvenli Turizm Sertifikası’nın neredeyse bize kattığı bir şey yok. Özel şirketlere devredilen denetimler sadece gider tablomuzda bir satır olarak yerini aldı. İyi bir amaç için yola çıkan sertifika programı turizmciye mecbur kılındı ve gelinen noktada bir anlam ifade etmiyor.''
Dünya turizminde koronavirüs ile mücadele modelinin farklılık gösterdiğini söyleyen, denetimlerin sadece oteller özelinde olmasının doğru olmadığını belirten Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Üyesi ve turizmci Alp Özel şöyle devam etti:
''Güvenli Turizm Sertifikası’nın, türkiye turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) Kültür ve Turizm Bakanlığı ile olan diyaloğu doğrultusunda şekil aldı. TGA Türkiye turizm paydaşlarının belki de yüzde 95’ini temsil etmiyor. Yönetiminin oluşumu sebebiyle TGA, anti demokratik bir yapıdır ve acilen tüm turizm paydaşlarının katkısıyla yeniden şekillenmelidir. Kısacası, Güvenli Turizm Sertifikası fikrini destekliyoruz fakat böyle bir denetimi özelleştirip zorunlu hale getirirsek otelcinin gider panosuna bir satır daha eklemiş oluruz.''
Sertifikasyon programının uluslararası turizm politikasından uzak olduğunu belirten Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Üyesi ve turizmci Alp Özel, Avrupa’da komitelerin aşı pasaportu üzerine güvenli turizm çalışmaları yürütürken Türkiye'de bunun çok dışında bir sertifikasyon programı oluşturulduğunu söyledi. Güvenli Turizm Programı adı verilen sertifika programının uluslararası bir karşılığı olmadığını belirten Özel şunları söyledi: ''Turizm tesisleri pek çok denetimden geçiyor, bunların başlıca olanı da hijyen denetimidir. Güvenli Turizm Sertifikası’nın neredeyse bize kattığı bir şey yok. Özel şirketlere devredilen denetimler sadece gider tablomuzda bir satır olarak yerini aldı. İyi bir amaç için yola çıkan sertifika programı turizmciye mecbur kılındı ve gelinen noktada bir anlam ifade etmiyor.''
Dünya turizminde koronavirüs ile mücadele modelinin farklılık gösterdiğini söyleyen, denetimlerin sadece oteller özelinde olmasının doğru olmadığını belirten Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Üyesi ve turizmci Alp Özel şöyle devam etti:
''Güvenli Turizm Sertifikası’nın, türkiye turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) Kültür ve Turizm Bakanlığı ile olan diyaloğu doğrultusunda şekil aldı. TGA Türkiye turizm paydaşlarının belki de yüzde 95’ini temsil etmiyor. Yönetiminin oluşumu sebebiyle TGA, anti demokratik bir yapıdır ve acilen tüm turizm paydaşlarının katkısıyla yeniden şekillenmelidir. Kısacası, Güvenli Turizm Sertifikası fikrini destekliyoruz fakat böyle bir denetimi özelleştirip zorunlu hale getirirsek otelcinin gider panosuna bir satır daha eklemiş oluruz.''