Kültür ve turizm Bakanı Ersoy İzmir'in, Rusya'nın Kazan ve Meksika'nın Merida kentlerini geride bırakarak ev sahipliği yapmaya hak kazandığı dünya belediyeler birliği (UCLG) kültür Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu.
9-11 Eylül tarihleri arasında, 65 ülkeden kültür üreticilerinin buluşacağı İzmir'in, Rusya'nın Kazan ve Meksika'nın Merida kentlerini geride bırakarak ev sahipliği yapmaya hak kazandığı Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) kültür zirvesi Kültürpark 4'üncü Hol'de düzenlenen zirvenin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve uclg Eş-Başkanı Uğur İbrahim Altay, milletvekilleri, siyasi partilerin il başkanları, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının ve odaların başkanları katıldı. İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunu kutlayarak sözlerine başlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptığı konuşmada şunları söyledi:
''Zirvenin hedeflenen amaçlara hizmet verecek sonuçlar vermesini bekliyoruz. İnsanlığı geleceğini şekillendirecek bir konu olan sürdürülebilir kalkınmanın ve kültür olgusunun bu bağlamdaki değer ve öneminin daha iyi anlaşılabileceğine yürekten inanıyorum. Bilmek ve eyleme geçmek çok farklıdır. Birleşmiş Milletler'e bağlı olan Ekonomik ve Sosyal Konsey'in 2012'de gerçekleştirdiği çalışmanın metninde, kültürün, sürdürülebilir kalkınmayı yönlendirici ve destekleyici olarak iki yoldan desteklendiği dikkate alınmalıdır deniyor. Kültürün toplum genelinde sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerle birlikte kalkınma için ciddi bir itici güç olabileceği vurgulanıyor. Sürdürülebilir kültürel turizm, altyapı gelişmekte olan ülkelerde gelir yaratma stratejik bir araç olarak hizmet verebilir. Kültürün sürdürülebilir kalkınma noktasındaki önemi büyük. Sürdürülebilir gelişimi destekleyen kültür insan hakları temelli yaklaşımda kültürel çeşitliliğe saygıyı sağlayabilir, kültürler arası diyalogu kolaylaştırabilir" dedi.
Kültürün önemine değinen, kültürle çevrenin birbirine bağlı olduğuna dikkat çeken ve çevre açısından gidişatın iyi olmadığını söyleyen Bakan Ersoy şöyle devam etti: ''Biz Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Eylem Planı'nda Türkiye'nin doğal, kültürel ve coğrafi değerlerinden koruma kollama dengesi içinde faydalanması gerektiğine yönelik amaç ve kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Çevre sorunlarının özel sektörlerin katkılarıyla çözülmesini hedefledik. Çevreyi kültürden bağımsız düşünemezsiniz. Okyanusları, denizleri, deniz kaynaklarını korumak, biyolojik çeşitlilik kaybını engellemek ve iklim değişikliği gibi başlıkların ağırlığı altında eziliyoruz. Hepimiz tecrübe ediyoruz ki gidişat pek iyi değil. Bu gidişat tersine çevirmek insanı değiştirmekle mümkün olabiliyor. Çevreyi korumak bir bilinçtir. Toplumsal bilinç kültürleme kavramı ile ifade edilen bireyi yetiştirme ve eğitme, kişilik gelişime yön verme sayesinde kazandırılır. Siz bireyi toplumsal kültüre kazandırırsanız, kültür o değeri gelecek nesillere öğretmeye devam eder. Çevreyi korumak, bireyi yetiştirme, eğitme sayesinde kazandırılır.''
9-11 Eylül tarihleri arasında, 65 ülkeden kültür üreticilerinin buluşacağı İzmir'in, Rusya'nın Kazan ve Meksika'nın Merida kentlerini geride bırakarak ev sahipliği yapmaya hak kazandığı Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) kültür zirvesi Kültürpark 4'üncü Hol'de düzenlenen zirvenin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve uclg Eş-Başkanı Uğur İbrahim Altay, milletvekilleri, siyasi partilerin il başkanları, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının ve odaların başkanları katıldı. İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunu kutlayarak sözlerine başlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptığı konuşmada şunları söyledi:
''Zirvenin hedeflenen amaçlara hizmet verecek sonuçlar vermesini bekliyoruz. İnsanlığı geleceğini şekillendirecek bir konu olan sürdürülebilir kalkınmanın ve kültür olgusunun bu bağlamdaki değer ve öneminin daha iyi anlaşılabileceğine yürekten inanıyorum. Bilmek ve eyleme geçmek çok farklıdır. Birleşmiş Milletler'e bağlı olan Ekonomik ve Sosyal Konsey'in 2012'de gerçekleştirdiği çalışmanın metninde, kültürün, sürdürülebilir kalkınmayı yönlendirici ve destekleyici olarak iki yoldan desteklendiği dikkate alınmalıdır deniyor. Kültürün toplum genelinde sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerle birlikte kalkınma için ciddi bir itici güç olabileceği vurgulanıyor. Sürdürülebilir kültürel turizm, altyapı gelişmekte olan ülkelerde gelir yaratma stratejik bir araç olarak hizmet verebilir. Kültürün sürdürülebilir kalkınma noktasındaki önemi büyük. Sürdürülebilir gelişimi destekleyen kültür insan hakları temelli yaklaşımda kültürel çeşitliliğe saygıyı sağlayabilir, kültürler arası diyalogu kolaylaştırabilir" dedi.
Kültürün önemine değinen, kültürle çevrenin birbirine bağlı olduğuna dikkat çeken ve çevre açısından gidişatın iyi olmadığını söyleyen Bakan Ersoy şöyle devam etti: ''Biz Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Eylem Planı'nda Türkiye'nin doğal, kültürel ve coğrafi değerlerinden koruma kollama dengesi içinde faydalanması gerektiğine yönelik amaç ve kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Çevre sorunlarının özel sektörlerin katkılarıyla çözülmesini hedefledik. Çevreyi kültürden bağımsız düşünemezsiniz. Okyanusları, denizleri, deniz kaynaklarını korumak, biyolojik çeşitlilik kaybını engellemek ve iklim değişikliği gibi başlıkların ağırlığı altında eziliyoruz. Hepimiz tecrübe ediyoruz ki gidişat pek iyi değil. Bu gidişat tersine çevirmek insanı değiştirmekle mümkün olabiliyor. Çevreyi korumak bir bilinçtir. Toplumsal bilinç kültürleme kavramı ile ifade edilen bireyi yetiştirme ve eğitme, kişilik gelişime yön verme sayesinde kazandırılır. Siz bireyi toplumsal kültüre kazandırırsanız, kültür o değeri gelecek nesillere öğretmeye devam eder. Çevreyi korumak, bireyi yetiştirme, eğitme sayesinde kazandırılır.''