Kültür ve turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ankara Valisi Vasip Şahin, federasyon üyeleri ve sektör temsilcilerinin de yer aldığı toplantıda Türkiye'nin tarihi, tabiatı, gastronomisi, insanıyla dünyanın tüm güzelliklerini kendinde toplamış hazineye sahip olduğunu belirterek cumhurbaşkanı erdoğan şunları söyledi:
''Dünyada turizm sektörünün büyük atılım gösterdiği dönemlerde biz, çeşitli sebeplerle süreci hep geriden takip ettik. Her alanda olduğu gibi turizmde de ilk büyük hareketliliği, Allah rahmet eylesin, Özal döneminde başlattık. Daha sonrasındaki dönemlerin istikrarsız ortamında yavaşlayan turizm yatırımları AK Parti hükumetleriyle birlikte yeniden hız kazanmıştır. Turist başına gecelik harcamanın 1000 dolara yaklaşması, verilen emeklerin karşılığının alınmaya başlandığının işaretidir. Türkiye'nin 2021'de dünyada turist sayısında 4'üncü, turizm gelirinde 8'inci sıraya yükselmiş olması, bu yıl çok daha iyi yerlere geleceğimizin habercisidir. Sahip olduğumuz bakanlık belgeli 4 bin 768 konaklama tesisi ve 1 milyon 85 bin yatak kapasitesini yeni yatırımlarla takviye ediyoruz.''
Basit konaklama işletme belgeli olanlarla beraber toplam faal tesis sayısının 20 binin, yatak kapasitesinin 1 milyon 730 binin üzerine çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
''Dünyada giderek önem kazanan çevreye duyarlı yani yeşil yıldızlı tesis sayımız da hızla artıyor. Bu yılın ilk 10 ayında 193 milyon gecelemeyi geride bırakan sektörümüzü, tüm yatırımcıları, işletmecileri ve çalışanlarıyla şahsım ve ülkem adına tebrik ediyorum. Millet olarak en büyük vasfımız olan krizleri fırsata çevirme maharetimizi, ekonomimizi; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüterek tekrar göstereceğimizden kimse şüphe duymasın. Sadece turizm sektöründe hali hazırda 609 yeni tesis ve 143 bini aşkın yeni yatak kapasitesine sahip yatırımların sürmesi bu gerçeğin ifadesidir. Üstelik, elimizde deniz, kum, güneş turizminin ötesinde hala potansiyelinin çok azını değerlendirebildiğimiz daha pek çok imkan var. Terörden arındırdığımız Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin medeniyetlerin binlerce yıllık tarihinden süzülüp gelen güzellikleri bunlardan biridir. Altyapısındaki gücümüzü ispatladığımız sağlık turizmi bunlardan biridir. Anadolu'nun dört bir yanına uzanan ve her birinin ayrı hikayesi, ayrı efsanesi olan seyahat rotalarımız bunlardan biridir. İstanbul'dan Diyarbakır'a, Bursa'dan Van'a, İzmir'den Mardin'e, Çanakkale'den Hatay'a pek çok şehrimiz, başlı başına birer turizm değeridir.''
Turizmde artık çıralık ve kalfalık dönemini bitirdiklerini, ustalık aşamasında olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
''Küresel salgın döneminde kısa bir ara vermiş olsak da hem turist sayısı hem turizm geliri bakımından ülkemizin zirve noktasını hep birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla yaptığımız her yatırımı, her tesisimizin işletmesini, yürüttüğümüz her faaliyeti bu güce ve birikime uygun şekilde gerçekleştirmeliyiz. Gelişmiş ülkelerin çoğunda yetişmiş insan gücü eksiği sebebiyle işlerin aksadığı, homurtuların yükseldiği bir dönemde, ustalığımızı daha iyi konuşturmalıyız. Ülkemizi dört bir yanımızda süren krizlerin, çatışmaların, çekişmelerin dışında tutmak için gerçekten çok çalışıyoruz. Küresel dengeleri, bölgesel hassasiyetleri adeta bir kuyumcu terazisi titizliğiyle ölçüyor, tartıyor, politikalarımızı buna göre belirliyoruz. Yeri geliyor jeopolitik konumumuzun gücünü, yeri geliyor kültürel mirasımızın etkisini, yeri geliyor şahsi ilişkilerimizin kredisini kullanıyoruz. Bunların yetmediği yerde elimizde askeri, ekonomik, sosyal ne imkan varsa hepsini devreye alıyoruz. Amacımız, ülkemizi yeni baştan şekillenen küresel siyasi ve ekonomik mimarinin merkezine yerleştirerek geçmişte olduğu gibi önümüze çıkan fırsatların elimizden kayıp gitmesine mani olmaktır.''
''Dünyada turizm sektörünün büyük atılım gösterdiği dönemlerde biz, çeşitli sebeplerle süreci hep geriden takip ettik. Her alanda olduğu gibi turizmde de ilk büyük hareketliliği, Allah rahmet eylesin, Özal döneminde başlattık. Daha sonrasındaki dönemlerin istikrarsız ortamında yavaşlayan turizm yatırımları AK Parti hükumetleriyle birlikte yeniden hız kazanmıştır. Turist başına gecelik harcamanın 1000 dolara yaklaşması, verilen emeklerin karşılığının alınmaya başlandığının işaretidir. Türkiye'nin 2021'de dünyada turist sayısında 4'üncü, turizm gelirinde 8'inci sıraya yükselmiş olması, bu yıl çok daha iyi yerlere geleceğimizin habercisidir. Sahip olduğumuz bakanlık belgeli 4 bin 768 konaklama tesisi ve 1 milyon 85 bin yatak kapasitesini yeni yatırımlarla takviye ediyoruz.''
Basit konaklama işletme belgeli olanlarla beraber toplam faal tesis sayısının 20 binin, yatak kapasitesinin 1 milyon 730 binin üzerine çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
''Dünyada giderek önem kazanan çevreye duyarlı yani yeşil yıldızlı tesis sayımız da hızla artıyor. Bu yılın ilk 10 ayında 193 milyon gecelemeyi geride bırakan sektörümüzü, tüm yatırımcıları, işletmecileri ve çalışanlarıyla şahsım ve ülkem adına tebrik ediyorum. Millet olarak en büyük vasfımız olan krizleri fırsata çevirme maharetimizi, ekonomimizi; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüterek tekrar göstereceğimizden kimse şüphe duymasın. Sadece turizm sektöründe hali hazırda 609 yeni tesis ve 143 bini aşkın yeni yatak kapasitesine sahip yatırımların sürmesi bu gerçeğin ifadesidir. Üstelik, elimizde deniz, kum, güneş turizminin ötesinde hala potansiyelinin çok azını değerlendirebildiğimiz daha pek çok imkan var. Terörden arındırdığımız Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin medeniyetlerin binlerce yıllık tarihinden süzülüp gelen güzellikleri bunlardan biridir. Altyapısındaki gücümüzü ispatladığımız sağlık turizmi bunlardan biridir. Anadolu'nun dört bir yanına uzanan ve her birinin ayrı hikayesi, ayrı efsanesi olan seyahat rotalarımız bunlardan biridir. İstanbul'dan Diyarbakır'a, Bursa'dan Van'a, İzmir'den Mardin'e, Çanakkale'den Hatay'a pek çok şehrimiz, başlı başına birer turizm değeridir.''
Turizmde artık çıralık ve kalfalık dönemini bitirdiklerini, ustalık aşamasında olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
''Küresel salgın döneminde kısa bir ara vermiş olsak da hem turist sayısı hem turizm geliri bakımından ülkemizin zirve noktasını hep birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla yaptığımız her yatırımı, her tesisimizin işletmesini, yürüttüğümüz her faaliyeti bu güce ve birikime uygun şekilde gerçekleştirmeliyiz. Gelişmiş ülkelerin çoğunda yetişmiş insan gücü eksiği sebebiyle işlerin aksadığı, homurtuların yükseldiği bir dönemde, ustalığımızı daha iyi konuşturmalıyız. Ülkemizi dört bir yanımızda süren krizlerin, çatışmaların, çekişmelerin dışında tutmak için gerçekten çok çalışıyoruz. Küresel dengeleri, bölgesel hassasiyetleri adeta bir kuyumcu terazisi titizliğiyle ölçüyor, tartıyor, politikalarımızı buna göre belirliyoruz. Yeri geliyor jeopolitik konumumuzun gücünü, yeri geliyor kültürel mirasımızın etkisini, yeri geliyor şahsi ilişkilerimizin kredisini kullanıyoruz. Bunların yetmediği yerde elimizde askeri, ekonomik, sosyal ne imkan varsa hepsini devreye alıyoruz. Amacımız, ülkemizi yeni baştan şekillenen küresel siyasi ve ekonomik mimarinin merkezine yerleştirerek geçmişte olduğu gibi önümüze çıkan fırsatların elimizden kayıp gitmesine mani olmaktır.''