Beraberinde diğer sanık avukatları ile birlikte Bakırköy Adliyesi'ne gelerek olayda yaşamını yitiren Yunus Emre Erzen'in babası cantürk erzen ve avukatı hakkında suç duyurusunda bulunan Avukat Ahmet Avşar adliye çıkışında gazetecilerin yönelttiği sorulara cevap verdi.
Sanık avukatları, yaşanan üzücü olayın üzerinden yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen, medyada yer alan asılsız haberlerin, müvekkillere ve ailelerine yönelik hakaret ve iftiraların devam ettiğini vurgulayan Avukat Ahmet Avşar yaptığı açıklamada şunları söyledi:
''Bizler savunma makamı olarak bugüne değin sadece dosyaya, savunmaya ve adaletin tecellisine odaklanmışken, meselesi adalet olmayanların ise yalanın büyüğünü küçüğünü ayırmaksızın meseleyi magazinsel mecrada bilinçsizce işlediklerini gördük. Her defasında da onlar adına biz utandık.''
Geçtiğimiz günlerde olayda yaşamını yitiren kişinin babası olan Cantürk Erzen ile avukatı tarafından, kendilerine barışma teklifi adı altında, 40 milyon TL ve biri erkek biri de kız çocuğu olmak üzere 2 çocuk vermek üzere teklifte bulunulduğu iddia edilmişti. Bu iddia kamuoyunda şok etkisi yaratmıştı. Avukat Ahmet Avşar söz konusu iddiayı şeytanın bile aklına gelmeyecek bir iftira olarak nitelendirerek ''Böylesine iğrenç ve insanlık dışı bir teklifi değil ifade etmek, akla getirmek bile vicdanı olan bir insanın başaramayacağı bir şeydir.'' dedi.
Söz konusu kişilerin iftira atmaya alıştığını ve müvekkillerin ailesi ile olayın taraflarından biri olan Bayındır Ailesi arasında tamamen yasal zeminde ve arabulucu huzurunda yapılan uzlaşıyı bile basına çarpıtarak yansıttıklarını belirten, bu tür eylemlerin amacının müvekkillerin toplumsal bir linç kampanyasına maruz bırakmak ve yargılamaya etki etmek olduğunu dile getiren Avukat Avşar açıklamsını şu şekilde tamamladı:
''İnsanlık tarihinde karar bir leke olarak yer almış bir şahıs var ya hani, Nazi döneminin Propaganda Bakanı Joseph Göbbels. Onun bir sözü vardır. 'Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır'. Yapılan tam olarak da budur. Ancak müvekkilleri ve ailelerini adeta toplum önünde şeytanlaştırarak, hedef haline getirenler bilmelidir ki tüm bu iftira ve hakaretler karşısında tarafımızca yasal süreç başlatılmıştır.''