Cittaslow Mudurnu; 700 yıldır her Cuma aksatılmadan yapılan esnaf duası ve Ahilik geleneği ile, Ankara, İstanbul ve Eskişehir gibi büyük şehirlere ve başta abant Gölü Tabiat Parkı’na olan yakınlığı ile gezginlerin, tarih ve doğa düşkünlerinin şimdiden uğrak noktası olmuş durumda.
Turizm Haber Merkezi ve Turizm TV olarak bu güzel ilçeyi ziyaret edip mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
THM: Mudurnu tarih, kültür ve turizmle ilgili çok planları olan isim yapmış ün kazanmış bir ilçe diyebiliriz. Peki daha gelişmesi için ileriye dönük düşündüğünüz projeleriniz var mı?
M.İ: Mudurnu İpekyolu ve Baharat Yolu üzerinde olan eski yerleşim yerlerinden bir tanesi. Mitinya olarak bilinen bölgede Frikyalılardan başlayıp birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. 1307 yılında Osmanlı ve Türklerin gelişiyle birlikte kültürleriyle beraber buraya yerleşmişlerdir. Hala geleneklerimizi devam ettirmekteyiz. Burada bir ahilik geleneğimiz var. 700 yılıdr aralıksız devam ettiriyoruz. Halkımız benimsemiş durumda. Mudurnu çok şanslı bir bölgede bize en uzak 275km ile Bursa. Şu an 10 tane Büyükşehrin ve 10 tane ilin olduğu kavşak noktadayız. Buraya 2 saatlik ulaşımı olan kolay bir mesafedeyiz.
THM: Peki bunun meyvelerini alıyormu Mudurnu?
M.İ: Son dönemde turizm alanında yaptığımız yatırımlardan sonra vatandaşlarımız daha çok gelmeye başladı. 2001'e kadar tavukçulukla anılan ilçede 2001'den sonra turizm ile ilgili faaliyetler yapılmaya başladı. Son bir kaç yıldır belirli şekilde kültür varlıklarının bakım onarım gelecek kuşaklara aktarılmasıyla ilgili yaptığımız çalışmalar dolayısıyla insanlarımızda buraya geliyorlar. Bir şansımızda bizim Taraklı, Göynük ve Mudurnu'nun CıttaSlow(Sakin Şehir) oluşu. Yani 100km'de bir 3 tane CıttaSlow ilçeyi görebiliyorsunuz. İstanbul tarafından gelecekler telefonla ekip olarak geliyoruz nasıl gelelim nerede yeriniz nerede kalırız dediklerinde biz Geyve'den giriş yapmaları gerektiğini Taraklı, Göynük, Mudurnu herhangi birinde yemeğini yiyip çayını içebileceğini buradan Abant'a geçerek 1 günde 3 ilçe 1 tane dünya mirası Abant Gölünü görerek E-5'ten yada otobandan dönüşlerini yapabileceğini Bartın, Zonguldak, Karabük, Çankırı tarafından gelecek vatandaşlarımız Abant'tan giriş yaparak orayı gezdikten sonra Mudurnu'da veya Göynük'te yemeğini yiyip Taraklı'dan çıkıp gideceklerini söylüyoruz. Biz burda kültür turlarının şeklini değiştirmek için bu bölgeye alabilmek için Taraklı, Göynük ve Mudurnu olarak üçümüz bir çalışma yapıp sizleri daha çok davet edip sizlere sesimizi duyurmamız lazım. Hallıhan, Beypazarı, Ayaş bölgelerimizde var. Mudurnuya gelen bir turist 5-6 gün hiç sıkılmadan burada vakit geçirebilir. Yolumuzun standartı yükseltildi önceden insanlar inip çıkmaya korkuyordu şu anda rahatlıkla inip çıkabiliyorlar. Beş yıldızlı 2 tane otel var. Ekonomisi biraz daha düşük alt gelir grubunda olan vatandaşlarımız Mudurnuya gelip ihtiyaçlarını karşılayarak gezebiliyorlar. Bolu'da Gölcük var dünya harikası bir yer. Karamurat gölümüz, Çubuk gölümüz mevcut. %70'i ormanlarla kaplı bir alan. Bu arada yemek kültürü olarak doğal ürünlerimiz hala devam ediyor. Onun için buraya gelen insan 5-6 gün rahatlıkla hiç sıkılmadan tatilini kültür turu olarak yapabilir.
THM: Mudurnu sakin bir şehir olmasının yanında UNESCO'ya başvuruldu. Haziran'da tam olarak kültürel miras olarak geçip geçmeyeceği netleşecek. Türkiye ve bizler için çok önemli bir gelişme. Mudurnu halkı ve siz bunun için neler düşünüyorsunuz?
M.İ: 2016'dan bu yana dünya miras listesi ile ilgili uğraşıyoruz ve geçici listeye alınmıştık. Kültür ve Turizm Bakanlığı'mız da bize bu konuda çok destek veriyor. Sivil Toplum örgütlerimiz de desteklerini tam olarak veriyor. Mudurnu ne yapacağını biliyor. 975 ilçenin içerisinde 11 tane alan yönetimi olan ilçe var. Bunlardan birtanesi Mudurnu. Biz bunu 2013'ün sonunda planlamıştık. Burda UNESCO'da hedeflerimizin arasındaydı. Geçen ay İsviçre'den UNESCO'dan yetkili hocalarımız geldi. Bizim sunduğumuz dosyayı yerinde sokak sokak inceleyerek bir rapor tuttu. Geçen ay da Fransa'dan alan yönetim başkanımız o dosyada tereddüt ettikleri uzman kişilere tereddütlerini anlattı. Tekrar 8 kişilik bir ekiple gelecek. 2019 Haziran'ın da da 21 ülkenin oylamasıyla inşallah Mudurnu'yu UNESCO dosyasına aldırmış olursak ilçenin tanınırlığı insanların bu doğa harikası bölgeyi görmeleri kaçınılmaz olacak. Bolu il sınırları içinde en fazla kültür varlığı 245 tane bizde var. Osmanlı mimarisi konaklar dolayısıyla Yıldırım Beyazıt Han Camisi, Hamamı, Kanuni Sultan Süleyman İnanç Turizimi ile ilgili Abdurrahim Tırsi Hazretleri, Fahrettin Rumi, Helvati Tarikatı, kuruluş yerlerinden eski medreselerin bulunduğu bir bölge onun için burada deniz turizimin haricinde turlara ve tatile çıkmak isteyenler hertürlü kendilerine hitap eden birşeyler bulabileceği mataryeller elimizde mevcut.
THM: Mudurnu'nun termal sularına hiç değinmedik. Termal tesislerin de olduğu bir bölge Mudurnu.
M.İ: Allah böyle bir su vermiş 41 derece sıcaklıkta direk kuyudan çıkan suyu verdiğimiz belediye ve özel idaremizin ortak olduğu bir tesis var. Orayı belediye olarak biz çalıştırıyoruz. Giriş Çıkış bedeli akşama kadar 10 TL. Üzerinde odalarımız var. Cilt hastalıklarına, romatizmal hastalıklara bir çok tedaviye iyi gelen suyumuz var burada. 15 tatilde ve yaz tatillerinde yer bulamıyoruz. 8 adet odamız var. 60-70 yaşın üzerinde ve romatizmal hastalıkları olan insanlar buraya gelip 3-5 gün kaldığında bu suyun sayesinde 1 yıl ben dimdik geziyorum diyorlar. Memnuniyetlerinden dolayı hersene eşiyle dostuyla bunu paylaşarak kalıyor. Şu an bu termal suda hiç bir sıkıntı yok. Bir firma geldi burada 4 hektar su arama izni aldı. 200 LT/saniye sıcak su kuyudan alındı vanalarla kapatıldı. Şuan tesis yapılsın diye bekletiliyorlar. Ekonomik kriz dolayısıyla 2019'da hayata geçirelecekti bu biraz sarkacak. 3 noktada temel inşaatlarımız başladı. İnşallah 2020-2021 gibi burada sadece bir tesiste 5000 yatak olacak. Bunların 370 tanesi özel mülkiyetli geri kalan 750 tanesi termal villa diğer kalanları 14 günlük yada 7 günlük devre mülkler olacak. Yani her 7 günde her 14 günde ilçeye sıcak para girmiş olacak. Esnafımız kendi standartlarını düzeltip gelecek insanlara hitap edecek şekilde iş ve işlemlerini geliştirmek gerekiyor. Allah böyle bir suyu vermiş bizde bunun değerlendirmesiyle ilgili yatırımcıların yanındayız. Yasal boyutları dahilinde herşeyleriyle ilgileniyoruz. İnşallah 2020 gibi bu faaliyetler hizmete girecek. Mudurnu merkez nüfusu 5000 bin. 2020-2021'de çarşıda enaz 10 bin misafirimiz konaklayabilecek.
THM: Mudurnu'ya gelen ayrılmak istemiyordur. Dışarıdan göç alıyormu ilçe?
M.İ: Çok az göç alıyoruz. Gelen insanlar bu yapıyı sevdikleri için burada kalmaya karar veriyorlar. Ve bu yapıya da ayak uyduruyorlar. Bu konuda bir sıkıntı yaşamıyoruz.
THM: Ek olarak söylemek istediğiniz var mı?
M.İ: Sizlere ilçemizi tanıttığınız için teşekkür ediyoruz. Sizin vesilenizle ülkemizin insanlarını Ankara, İstanbul, Ekişehir, Bursa gibi büyükşehirlere 200-250 km mesafedeki bu doğal dünya harikası coğrafyaya bekliyoruz.
Turizm Haber Merkezi ve Turizm TV olarak bu güzel ilçeyi ziyaret edip mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
THM: Mudurnu tarih, kültür ve turizmle ilgili çok planları olan isim yapmış ün kazanmış bir ilçe diyebiliriz. Peki daha gelişmesi için ileriye dönük düşündüğünüz projeleriniz var mı?
M.İ: Mudurnu İpekyolu ve Baharat Yolu üzerinde olan eski yerleşim yerlerinden bir tanesi. Mitinya olarak bilinen bölgede Frikyalılardan başlayıp birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. 1307 yılında Osmanlı ve Türklerin gelişiyle birlikte kültürleriyle beraber buraya yerleşmişlerdir. Hala geleneklerimizi devam ettirmekteyiz. Burada bir ahilik geleneğimiz var. 700 yılıdr aralıksız devam ettiriyoruz. Halkımız benimsemiş durumda. Mudurnu çok şanslı bir bölgede bize en uzak 275km ile Bursa. Şu an 10 tane Büyükşehrin ve 10 tane ilin olduğu kavşak noktadayız. Buraya 2 saatlik ulaşımı olan kolay bir mesafedeyiz.
THM: Peki bunun meyvelerini alıyormu Mudurnu?
M.İ: Son dönemde turizm alanında yaptığımız yatırımlardan sonra vatandaşlarımız daha çok gelmeye başladı. 2001'e kadar tavukçulukla anılan ilçede 2001'den sonra turizm ile ilgili faaliyetler yapılmaya başladı. Son bir kaç yıldır belirli şekilde kültür varlıklarının bakım onarım gelecek kuşaklara aktarılmasıyla ilgili yaptığımız çalışmalar dolayısıyla insanlarımızda buraya geliyorlar. Bir şansımızda bizim Taraklı, Göynük ve Mudurnu'nun CıttaSlow(Sakin Şehir) oluşu. Yani 100km'de bir 3 tane CıttaSlow ilçeyi görebiliyorsunuz. İstanbul tarafından gelecekler telefonla ekip olarak geliyoruz nasıl gelelim nerede yeriniz nerede kalırız dediklerinde biz Geyve'den giriş yapmaları gerektiğini Taraklı, Göynük, Mudurnu herhangi birinde yemeğini yiyip çayını içebileceğini buradan Abant'a geçerek 1 günde 3 ilçe 1 tane dünya mirası Abant Gölünü görerek E-5'ten yada otobandan dönüşlerini yapabileceğini Bartın, Zonguldak, Karabük, Çankırı tarafından gelecek vatandaşlarımız Abant'tan giriş yaparak orayı gezdikten sonra Mudurnu'da veya Göynük'te yemeğini yiyip Taraklı'dan çıkıp gideceklerini söylüyoruz. Biz burda kültür turlarının şeklini değiştirmek için bu bölgeye alabilmek için Taraklı, Göynük ve Mudurnu olarak üçümüz bir çalışma yapıp sizleri daha çok davet edip sizlere sesimizi duyurmamız lazım. Hallıhan, Beypazarı, Ayaş bölgelerimizde var. Mudurnuya gelen bir turist 5-6 gün hiç sıkılmadan burada vakit geçirebilir. Yolumuzun standartı yükseltildi önceden insanlar inip çıkmaya korkuyordu şu anda rahatlıkla inip çıkabiliyorlar. Beş yıldızlı 2 tane otel var. Ekonomisi biraz daha düşük alt gelir grubunda olan vatandaşlarımız Mudurnuya gelip ihtiyaçlarını karşılayarak gezebiliyorlar. Bolu'da Gölcük var dünya harikası bir yer. Karamurat gölümüz, Çubuk gölümüz mevcut. %70'i ormanlarla kaplı bir alan. Bu arada yemek kültürü olarak doğal ürünlerimiz hala devam ediyor. Onun için buraya gelen insan 5-6 gün rahatlıkla hiç sıkılmadan tatilini kültür turu olarak yapabilir.
THM: Mudurnu sakin bir şehir olmasının yanında UNESCO'ya başvuruldu. Haziran'da tam olarak kültürel miras olarak geçip geçmeyeceği netleşecek. Türkiye ve bizler için çok önemli bir gelişme. Mudurnu halkı ve siz bunun için neler düşünüyorsunuz?
M.İ: 2016'dan bu yana dünya miras listesi ile ilgili uğraşıyoruz ve geçici listeye alınmıştık. Kültür ve Turizm Bakanlığı'mız da bize bu konuda çok destek veriyor. Sivil Toplum örgütlerimiz de desteklerini tam olarak veriyor. Mudurnu ne yapacağını biliyor. 975 ilçenin içerisinde 11 tane alan yönetimi olan ilçe var. Bunlardan birtanesi Mudurnu. Biz bunu 2013'ün sonunda planlamıştık. Burda UNESCO'da hedeflerimizin arasındaydı. Geçen ay İsviçre'den UNESCO'dan yetkili hocalarımız geldi. Bizim sunduğumuz dosyayı yerinde sokak sokak inceleyerek bir rapor tuttu. Geçen ay da Fransa'dan alan yönetim başkanımız o dosyada tereddüt ettikleri uzman kişilere tereddütlerini anlattı. Tekrar 8 kişilik bir ekiple gelecek. 2019 Haziran'ın da da 21 ülkenin oylamasıyla inşallah Mudurnu'yu UNESCO dosyasına aldırmış olursak ilçenin tanınırlığı insanların bu doğa harikası bölgeyi görmeleri kaçınılmaz olacak. Bolu il sınırları içinde en fazla kültür varlığı 245 tane bizde var. Osmanlı mimarisi konaklar dolayısıyla Yıldırım Beyazıt Han Camisi, Hamamı, Kanuni Sultan Süleyman İnanç Turizimi ile ilgili Abdurrahim Tırsi Hazretleri, Fahrettin Rumi, Helvati Tarikatı, kuruluş yerlerinden eski medreselerin bulunduğu bir bölge onun için burada deniz turizimin haricinde turlara ve tatile çıkmak isteyenler hertürlü kendilerine hitap eden birşeyler bulabileceği mataryeller elimizde mevcut.
THM: Mudurnu'nun termal sularına hiç değinmedik. Termal tesislerin de olduğu bir bölge Mudurnu.
M.İ: Allah böyle bir su vermiş 41 derece sıcaklıkta direk kuyudan çıkan suyu verdiğimiz belediye ve özel idaremizin ortak olduğu bir tesis var. Orayı belediye olarak biz çalıştırıyoruz. Giriş Çıkış bedeli akşama kadar 10 TL. Üzerinde odalarımız var. Cilt hastalıklarına, romatizmal hastalıklara bir çok tedaviye iyi gelen suyumuz var burada. 15 tatilde ve yaz tatillerinde yer bulamıyoruz. 8 adet odamız var. 60-70 yaşın üzerinde ve romatizmal hastalıkları olan insanlar buraya gelip 3-5 gün kaldığında bu suyun sayesinde 1 yıl ben dimdik geziyorum diyorlar. Memnuniyetlerinden dolayı hersene eşiyle dostuyla bunu paylaşarak kalıyor. Şu an bu termal suda hiç bir sıkıntı yok. Bir firma geldi burada 4 hektar su arama izni aldı. 200 LT/saniye sıcak su kuyudan alındı vanalarla kapatıldı. Şuan tesis yapılsın diye bekletiliyorlar. Ekonomik kriz dolayısıyla 2019'da hayata geçirelecekti bu biraz sarkacak. 3 noktada temel inşaatlarımız başladı. İnşallah 2020-2021 gibi burada sadece bir tesiste 5000 yatak olacak. Bunların 370 tanesi özel mülkiyetli geri kalan 750 tanesi termal villa diğer kalanları 14 günlük yada 7 günlük devre mülkler olacak. Yani her 7 günde her 14 günde ilçeye sıcak para girmiş olacak. Esnafımız kendi standartlarını düzeltip gelecek insanlara hitap edecek şekilde iş ve işlemlerini geliştirmek gerekiyor. Allah böyle bir suyu vermiş bizde bunun değerlendirmesiyle ilgili yatırımcıların yanındayız. Yasal boyutları dahilinde herşeyleriyle ilgileniyoruz. İnşallah 2020 gibi bu faaliyetler hizmete girecek. Mudurnu merkez nüfusu 5000 bin. 2020-2021'de çarşıda enaz 10 bin misafirimiz konaklayabilecek.
THM: Mudurnu'ya gelen ayrılmak istemiyordur. Dışarıdan göç alıyormu ilçe?
M.İ: Çok az göç alıyoruz. Gelen insanlar bu yapıyı sevdikleri için burada kalmaya karar veriyorlar. Ve bu yapıya da ayak uyduruyorlar. Bu konuda bir sıkıntı yaşamıyoruz.
THM: Ek olarak söylemek istediğiniz var mı?
M.İ: Sizlere ilçemizi tanıttığınız için teşekkür ediyoruz. Sizin vesilenizle ülkemizin insanlarını Ankara, İstanbul, Ekişehir, Bursa gibi büyükşehirlere 200-250 km mesafedeki bu doğal dünya harikası coğrafyaya bekliyoruz.