Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmecileri Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, iç turizme odaklı büyümenin sürdürülebilir turizmin anahtarı olacağına işaret etti.
Koronavirüs salgını gölgesinde bilinmezlerle girilen 2021 yılında sosyal ve ekonomik anlamda yeni süreçte neler yaşanacağının herkes için merak konusu olduğunu söyleyen AKTOB Başkanı Erkan Yağcı turizm gibi son derece hassas dengeler üzerinde duran bir sektör için bu yanıtların önem taşıdığına dikkat çekti.
Olumlu gelişmelerin hemen ardından normalleşmeye dönmenin zaman alacağını belirten Erkan Yağcı ekonomik, sosyal etkilerin ve toplum psikolojisinin değişen dengeleri yeniden yapılandırması için bir süreç gerektirdiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
''Tatil alışkanlıkları ve talep yönelimini yeni parametreler belirleyecek. Bu süreçte, her dönemde büyümesi yönünde son derece önem verdiğimiz iç turizm odaklı büyüme, sürdürülebilir turizmin anahtarı olacak. Bu dünyadaki tüm turizm destinasyonları için de geçerli. Seyahat üzerindeki kısıtlamalar küresel olarak artmaya başladıkça, dünyanın dört bir yanındaki destinasyonlar iç turizmini büyütmeye odaklanıyor. Türkiye'de ürün yelpazesi son derece geniş ve ulaşım ağı da bu ürünleri keşfetmek için uygun fırsatlar sunmaktadır.''
Dünya Turizm Örgütü'ne (UNWTO) göre, iç turizmin uluslararası seyahatten daha hızlı geri dönmesiyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için Kovid-19 pandemisinin sosyal ve ekonomik etkilerinden kurtulma fırsatının olduğuna dikkat çeken aktob Başkanı Yağcı UNWTO raporlarına göre, iç turizmin değeri ve mevcut eğilimler göz önüne alındığında, artan sayıda ülkenin iç turizm pazarlarını büyütmek için adımlar attığını kaydetti.
Tüm dünyada destinasyonların iç pazara yönelik farklı kampanya ve teşvikler geliştirdiğini de belirten Yağcı, sayılarla dünya iç turizmine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
''İç turizme katılan kişi sayısı 9 milyar, uluslararası turizme katılan kişi sayısı 1.4 milyar. İç turizme katılanların uluslararası turizme katılanlara oranı 6 kat. İç turizmin dünya toplamındaki payı (73 ülkeden 33'ünün ortalaması) yüzde 73. OECD ülkelerinde iç turizm harcamalarının toplam içindeki payı yüzde 75.''
Koronavirüs salgını gölgesinde bilinmezlerle girilen 2021 yılında sosyal ve ekonomik anlamda yeni süreçte neler yaşanacağının herkes için merak konusu olduğunu söyleyen AKTOB Başkanı Erkan Yağcı turizm gibi son derece hassas dengeler üzerinde duran bir sektör için bu yanıtların önem taşıdığına dikkat çekti.
Olumlu gelişmelerin hemen ardından normalleşmeye dönmenin zaman alacağını belirten Erkan Yağcı ekonomik, sosyal etkilerin ve toplum psikolojisinin değişen dengeleri yeniden yapılandırması için bir süreç gerektirdiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
''Tatil alışkanlıkları ve talep yönelimini yeni parametreler belirleyecek. Bu süreçte, her dönemde büyümesi yönünde son derece önem verdiğimiz iç turizm odaklı büyüme, sürdürülebilir turizmin anahtarı olacak. Bu dünyadaki tüm turizm destinasyonları için de geçerli. Seyahat üzerindeki kısıtlamalar küresel olarak artmaya başladıkça, dünyanın dört bir yanındaki destinasyonlar iç turizmini büyütmeye odaklanıyor. Türkiye'de ürün yelpazesi son derece geniş ve ulaşım ağı da bu ürünleri keşfetmek için uygun fırsatlar sunmaktadır.''
Dünya Turizm Örgütü'ne (UNWTO) göre, iç turizmin uluslararası seyahatten daha hızlı geri dönmesiyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için Kovid-19 pandemisinin sosyal ve ekonomik etkilerinden kurtulma fırsatının olduğuna dikkat çeken aktob Başkanı Yağcı UNWTO raporlarına göre, iç turizmin değeri ve mevcut eğilimler göz önüne alındığında, artan sayıda ülkenin iç turizm pazarlarını büyütmek için adımlar attığını kaydetti.
Tüm dünyada destinasyonların iç pazara yönelik farklı kampanya ve teşvikler geliştirdiğini de belirten Yağcı, sayılarla dünya iç turizmine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
''İç turizme katılan kişi sayısı 9 milyar, uluslararası turizme katılan kişi sayısı 1.4 milyar. İç turizme katılanların uluslararası turizme katılanlara oranı 6 kat. İç turizmin dünya toplamındaki payı (73 ülkeden 33'ünün ortalaması) yüzde 73. OECD ülkelerinde iç turizm harcamalarının toplam içindeki payı yüzde 75.''