Çağlar boyunca birçok uygarlık ve kültüre ev sahipliği yapan Türkiye'nin engin bir birikime sahip olduğunu belirten bakan Ersoy bu birikime sahip olmanın onu korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir sorumluluğu da yüklediğini belirterek kültür ve turizm Bakanlığı olarak bu sorumluluğun bilinciyle hareket ettiklerini söyledi.
Bakanlığın kültür mirası örneklerinin restorasyonlarını, evrensel koruma ilkeleri ışığında ele alıp ödenekler elverdiği ölçüde ihya ettiğini aktararak, şu açıklamalarda bulundu:
''Antalya Demre'deki Aziz Nikolaos Kilisesi'nden, Diyarbakır Surlarına, İstanbul’daki eşsiz kültür varlıklarımızdan, Trabzon Sümela Manastırı’na kadar, yurdumuzun dört köşesindeki çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Bunların yanı sıra Ecdada vefa, sanatı ihya sloganıyla İstanbul'daki türbelerin bakım ve restorasyonunu yapıyoruz. Proje kapsamında 124 türbenin ihyasını gerçekleştireceğiz. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin Temmuz 2020'de ibadete açılmasıyla gerçekleştirilen restorasyon süreci de bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından takip edildi. İstanbul'un ilk meydanı olan Ceneviz Meydanı’nın hem sanat hem kültürle anılması için Galata Kulesi'nde restorasyon ve teşhir, tanzim çalışmaları gerçekleştirdik. Yaklaşık 36 bin metrekare kapalı alana sahip Rami Kışlası'nı, kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından kütüphaneye dönüştürüyoruz. Bu çalışmalar sonucu her yaş grubuna hitap edecek, ülkenin en büyük peyzaj alanına sahip, dünyanın sayılı kütüphane komplekslerinden birini halkımızın istifadesine sunmuş olacağız.''
Türkiye'nin kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele konusunda da rol model olma yolunda ilerlediğinin altını çizen Bakan ersoy geçen yıl yurtdışından getirilen 3 bin 480 eserle, 30 yılın rekorunu kıran Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi'nin tüm dünyaya örnek olacak çalışmalara imza atmaya devam ettiğini, Bakanlığın ülkemizin evrensel kültür, sanat ve turizm değerlerinin sürdürülebilir korunmasını sağlayarak, dünya turizminden alacağı payı artırmak üzere de çalışmalarını sürdürdüğünün altını çizdi.
Bakanlığın kültür mirası örneklerinin restorasyonlarını, evrensel koruma ilkeleri ışığında ele alıp ödenekler elverdiği ölçüde ihya ettiğini aktararak, şu açıklamalarda bulundu:
''Antalya Demre'deki Aziz Nikolaos Kilisesi'nden, Diyarbakır Surlarına, İstanbul’daki eşsiz kültür varlıklarımızdan, Trabzon Sümela Manastırı’na kadar, yurdumuzun dört köşesindeki çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Bunların yanı sıra Ecdada vefa, sanatı ihya sloganıyla İstanbul'daki türbelerin bakım ve restorasyonunu yapıyoruz. Proje kapsamında 124 türbenin ihyasını gerçekleştireceğiz. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin Temmuz 2020'de ibadete açılmasıyla gerçekleştirilen restorasyon süreci de bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından takip edildi. İstanbul'un ilk meydanı olan Ceneviz Meydanı’nın hem sanat hem kültürle anılması için Galata Kulesi'nde restorasyon ve teşhir, tanzim çalışmaları gerçekleştirdik. Yaklaşık 36 bin metrekare kapalı alana sahip Rami Kışlası'nı, kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından kütüphaneye dönüştürüyoruz. Bu çalışmalar sonucu her yaş grubuna hitap edecek, ülkenin en büyük peyzaj alanına sahip, dünyanın sayılı kütüphane komplekslerinden birini halkımızın istifadesine sunmuş olacağız.''
Türkiye'nin kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele konusunda da rol model olma yolunda ilerlediğinin altını çizen Bakan ersoy geçen yıl yurtdışından getirilen 3 bin 480 eserle, 30 yılın rekorunu kıran Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi'nin tüm dünyaya örnek olacak çalışmalara imza atmaya devam ettiğini, Bakanlığın ülkemizin evrensel kültür, sanat ve turizm değerlerinin sürdürülebilir korunmasını sağlayarak, dünya turizminden alacağı payı artırmak üzere de çalışmalarını sürdürdüğünün altını çizdi.