Atatürk Kent Meydanı'nda 4398 Kişilik Öğrenci Yurdu, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Hastanesi Ek Hizmet Binası ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış töreninde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ihracat rakamının 250 milyar dolara çıkacağını ifade etti.
Sanayicilerin harıl harıl çalıştığını, kapasite büyüttüğünü, üretim artırdığını ve ihracat yaptığını kaydeden, istihdamda salgın öncesine göre 2,7 milyonluk bir artışla 30 milyon sınırına dayanıldığını ve hiçbir insanı işsiz, aşsız bırakmamak, gelecek kaygısına sürüklemek için devletin tüm imkanlarını seferber ettiklerini kaydeden cumhurbaşkanı erdoğan şunları söyledi:
''Geçtiğimiz ay bunun da tedbirlerini alarak yeniden istikrar ve güven iklimini tesis etme yolunda gereken adımları attık. Tabii bu arada yaşanan fahiş fiyat artışlarının ve yükselen enflasyonun milletimizi bunalttığını biliyoruz. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına, sosyal destek ödemelerine kadar her alanda yaptığımız yüksek oranlı artışlarla insanlarımızı önemli ölçüde rahatlattık. Memurlarımızı rahatlattık mı? Emeklilerimizi rahatlattık mı? Asgari ücreti hiç tahammül edemeyecekleri, hiç düşünmedikleri bir seviyeye çıkardık mı? Her kesimden vatandaşımızı enflasyon karşısında korumayı sürdüreceğiz. Bu tür dalgalanmaların durulmaya başlamasıyla Türkiye Ekonomi Modeli diye adlandırdığımız programımızın kazanımları daha iyi görülmeye başladı.''
Gelişmiş ülkelerin 6, 7 katına çıkan enflasyon ve artık ipin ucunu kaçırdıkları para genişlemeleri ile şaşkın şekilde sağa sola yalpaladığı bir dönemde Türkiye'nin kendi rayında güvenle yoluna devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
''Amerika'ya bak, enflasyon felaket. Avrupa'ya gelin aynı. Aradığınız gıda ürünlerini bile bulamıyorsunuz oralarda. Hamdolsun Türkiye'nin böyle bir sorunu yok. Bu yıl turizmde hedef 35 milyar dolar, bunu yakalayacağız. Bu süreç sanayicilerimiz açısından hammaddeden elektrik ve doğal gaza kadar pek çok üründeki fiyat artışı sebebiyle öyle kolay yaşanmıyor. Ama eskilerin, elle gelen düğün bayram dediği gibi, tüm dünyanın yaşadığı sıkıntıların payımıza düşeni elbette göğüslenecektir. Bununla birlikte bizim asıl bakacağımız yer, kendi üretim ve ihracat potansiyelimiz, kendi insan gücümüz, kendi kazancımız olmalıdır. Nitekim biz de öyle yapıyoruz.''
Sanayicilerin harıl harıl çalıştığını, kapasite büyüttüğünü, üretim artırdığını ve ihracat yaptığını kaydeden, istihdamda salgın öncesine göre 2,7 milyonluk bir artışla 30 milyon sınırına dayanıldığını ve hiçbir insanı işsiz, aşsız bırakmamak, gelecek kaygısına sürüklemek için devletin tüm imkanlarını seferber ettiklerini kaydeden cumhurbaşkanı erdoğan şunları söyledi:
''Geçtiğimiz ay bunun da tedbirlerini alarak yeniden istikrar ve güven iklimini tesis etme yolunda gereken adımları attık. Tabii bu arada yaşanan fahiş fiyat artışlarının ve yükselen enflasyonun milletimizi bunalttığını biliyoruz. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına, sosyal destek ödemelerine kadar her alanda yaptığımız yüksek oranlı artışlarla insanlarımızı önemli ölçüde rahatlattık. Memurlarımızı rahatlattık mı? Emeklilerimizi rahatlattık mı? Asgari ücreti hiç tahammül edemeyecekleri, hiç düşünmedikleri bir seviyeye çıkardık mı? Her kesimden vatandaşımızı enflasyon karşısında korumayı sürdüreceğiz. Bu tür dalgalanmaların durulmaya başlamasıyla Türkiye Ekonomi Modeli diye adlandırdığımız programımızın kazanımları daha iyi görülmeye başladı.''
Gelişmiş ülkelerin 6, 7 katına çıkan enflasyon ve artık ipin ucunu kaçırdıkları para genişlemeleri ile şaşkın şekilde sağa sola yalpaladığı bir dönemde Türkiye'nin kendi rayında güvenle yoluna devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
''Amerika'ya bak, enflasyon felaket. Avrupa'ya gelin aynı. Aradığınız gıda ürünlerini bile bulamıyorsunuz oralarda. Hamdolsun Türkiye'nin böyle bir sorunu yok. Bu yıl turizmde hedef 35 milyar dolar, bunu yakalayacağız. Bu süreç sanayicilerimiz açısından hammaddeden elektrik ve doğal gaza kadar pek çok üründeki fiyat artışı sebebiyle öyle kolay yaşanmıyor. Ama eskilerin, elle gelen düğün bayram dediği gibi, tüm dünyanın yaşadığı sıkıntıların payımıza düşeni elbette göğüslenecektir. Bununla birlikte bizim asıl bakacağımız yer, kendi üretim ve ihracat potansiyelimiz, kendi insan gücümüz, kendi kazancımız olmalıdır. Nitekim biz de öyle yapıyoruz.''
İLGİLİ HABER
Zam tufanı seyahatleri de vurdu! Artık lüks olduİLGİLİ HABER
Yaz tatiline özel araçla gitmek hayal oldu!