Arjantinli futbolcu Lionel Messi, İtalyan modacı Giorgio Armani, İspanyol aktör Antonio Banderas, Mısırlı arkeolog Zahi Havass gibi dünyaca tanınmış isimlerin bulunduğu turizm özel elçileri listesine giren ilk Türk olan Yükselir turizm sektöründe yaşanan sıkıntıları çözmek ve sürdürülebilir bir turizm endüstrisi oluşturmak için Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün (UNWTO) çeşitli çalışmalar yaptığını söyledi.
STR verilerine göre dünyada otellerin 2019 cirolarının ancak yüzde 60’ına ulaşabildiğini ve aşılama kampanyalarının hızlanması ile bu oranın hızlıca yükseleceğini öngördüklerini belirten Yükselir pandemi ile mücadelede elde edilecek başarı ile global turizm endüstrisini etkileyecek en önemli riskin ülkelerin politikaları olacağını söyledi.
2020 ve kısmen 2021 kayıplarını telafi etmek için agresif bir tanıtım ve pazarlama stratejilerinin devreye alınacağını düşünüklerini belirten Yükselir şunları söyledi:
''Akdeniz Çanağı başta olmak üzere herkes turizm gelirlerinin önemini bu pandemi ile daha da iyi anladı. Ama acımasız bir rekabet ortamı oluşturulması durumunda, otellerin doluluk oranları yükselse bile karlılık yaratmada büyük problemler doğabileceğini düşünüyorum. Bu süreç zaten pandemi de ağır yara alan ve yüksek bir borç yükü altına giren bazı turizm sektörü yatırımcılarını sektörden uzaklaştırabilir. UNWTO olarak sürdürülebilir turizm hedefimiz ile örtüşmeyecek durumlar ortaya çıkabilir.''
Airbnb benzeri platformların hayatımıza girmesi ile turizmde kullanmadığın dönemde kirala konseptinin daha da yaygınlaşacağının düşünüldüğünü ve toplantı-ofis-otel dengesini daha iyi kurgulayan turizm tesislerinin ön plana çıkacağını vurgulayan Yükselir UNWTO olarak hedeflerinin sürdürülebilir turizm olduğundan, turizmde değişen trendleri ve olası dönüşümleri hesaba katarak bu beklentiler doğrultusunda reskill ve upskill denilen şekilde turizm sektörü çalışanlarını yeteneklerinin geliştirilmesi ve yeni yetenekler kazandırılması konusunu gündemlerinin en üst sırasında tuttuklarını söyledi.
Turizm sektörünün kaybının en çok hissedildiği ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini belirten Yükselir şöyle devam etti:
''Verilere göre 2020 yılındaki kayıp 30 milyar dolara yakın. Güvenli turizm sertifikasyonu başta olmak üzere hızlı aksiyon alan sektör oyuncularına rağmen, yatırımcılar tedirgin. Türk turizmini bekleyen risklerden biri de pandemi öncesi artan turist sayısına rağmen, azalan kişi başı gelirlerdi. Kişi başı gelirler dövizdeki dalgalanmaya da bağlı olarak 2014 yılından beri azalarak 650 dolar civarına düştü. Türkiye’nin sahip olduğu kaynaklarla, kişi başı geliri arttırma konusunda çok büyük potansiyeli olduğunu düşüyorum. Örneğini 7/24/365 alternatifli global müzik konserlerinin olduğu bir şehir olarak konumlandırabilirsek Antalya’yı, hem turisti otelden çıkarmış oluruz hem de lüks seyahat eden turistlerden aldığımız oran yükselir. Türkiye tematik turizmde bu ve buna benzer bir sürü alternatif oluşturabilecek kapasitede bir ülke.''
STR verilerine göre dünyada otellerin 2019 cirolarının ancak yüzde 60’ına ulaşabildiğini ve aşılama kampanyalarının hızlanması ile bu oranın hızlıca yükseleceğini öngördüklerini belirten Yükselir pandemi ile mücadelede elde edilecek başarı ile global turizm endüstrisini etkileyecek en önemli riskin ülkelerin politikaları olacağını söyledi.
2020 ve kısmen 2021 kayıplarını telafi etmek için agresif bir tanıtım ve pazarlama stratejilerinin devreye alınacağını düşünüklerini belirten Yükselir şunları söyledi:
''Akdeniz Çanağı başta olmak üzere herkes turizm gelirlerinin önemini bu pandemi ile daha da iyi anladı. Ama acımasız bir rekabet ortamı oluşturulması durumunda, otellerin doluluk oranları yükselse bile karlılık yaratmada büyük problemler doğabileceğini düşünüyorum. Bu süreç zaten pandemi de ağır yara alan ve yüksek bir borç yükü altına giren bazı turizm sektörü yatırımcılarını sektörden uzaklaştırabilir. UNWTO olarak sürdürülebilir turizm hedefimiz ile örtüşmeyecek durumlar ortaya çıkabilir.''
Airbnb benzeri platformların hayatımıza girmesi ile turizmde kullanmadığın dönemde kirala konseptinin daha da yaygınlaşacağının düşünüldüğünü ve toplantı-ofis-otel dengesini daha iyi kurgulayan turizm tesislerinin ön plana çıkacağını vurgulayan Yükselir UNWTO olarak hedeflerinin sürdürülebilir turizm olduğundan, turizmde değişen trendleri ve olası dönüşümleri hesaba katarak bu beklentiler doğrultusunda reskill ve upskill denilen şekilde turizm sektörü çalışanlarını yeteneklerinin geliştirilmesi ve yeni yetenekler kazandırılması konusunu gündemlerinin en üst sırasında tuttuklarını söyledi.
Turizm sektörünün kaybının en çok hissedildiği ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini belirten Yükselir şöyle devam etti:
''Verilere göre 2020 yılındaki kayıp 30 milyar dolara yakın. Güvenli turizm sertifikasyonu başta olmak üzere hızlı aksiyon alan sektör oyuncularına rağmen, yatırımcılar tedirgin. Türk turizmini bekleyen risklerden biri de pandemi öncesi artan turist sayısına rağmen, azalan kişi başı gelirlerdi. Kişi başı gelirler dövizdeki dalgalanmaya da bağlı olarak 2014 yılından beri azalarak 650 dolar civarına düştü. Türkiye’nin sahip olduğu kaynaklarla, kişi başı geliri arttırma konusunda çok büyük potansiyeli olduğunu düşüyorum. Örneğini 7/24/365 alternatifli global müzik konserlerinin olduğu bir şehir olarak konumlandırabilirsek Antalya’yı, hem turisti otelden çıkarmış oluruz hem de lüks seyahat eden turistlerden aldığımız oran yükselir. Türkiye tematik turizmde bu ve buna benzer bir sürü alternatif oluşturabilecek kapasitede bir ülke.''
İLGİLİ HABER
Yükselir Group'tan Rusya'ya üçüncü otel yatırımı