19 Mart’ta yaptığı açıklamada, Ukrayna Deniz Kuvvetleri tarafından Odessa, Oçakov, Çernomorsk ve Yujnıy limanlarının yakınlarına yaklaşık 420 adet YAM ve YARM tipinde eski mayın döşediğini açıklayan Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) yerinden kopan mayınların İstanbul Boğazı’na ve ardından Akdeniz havzasının denizlerine sürüklenme olasılığının dışlanmadığı uyarısında da bulunmuş bu açıklamanın ardından Türkiye ve diğer Karadeniz ülkeleri teyakkuza geçmişti.
Açıklamanın üzerinden henüz 7 gün geçmişken 26 Mart’ta sabah saatlerinde İstanbul Boğazı açıklarında sivil ticari bir gemi mayın tespit etmiş, Ukrayna mayınları ile eşleşen ve eski tip olduğu belirtilen bu mayın sualtı savunma Timleri (SAS) tarafından imha edilmişti. 28 Mart’ta ise bu sefer de Bulgaristan sınırına yakın İğneada açıklarında bir mayın tespit edilmiş ve SAS timleri tarafından yine etkisiz hale getirilirmişti.
Ukrayna’nın o dönemde döşediği ve bugün İstanbul Şile’de görülen 30 mayın sonrasında jandarma ekipleri tarafından Sofular Halk Plajı boşaltılıp alana girişler yasaklanırken Jandarma ekipleri tarafından Sualtı Savunma Grup Komutanlığı'na (SAS) ekiplerine haber verildi. Olay yerine gelen ekipler denize dalarak mayınların olduğu yeri işaretlerken 30’a yakın patlamamış mayının salı ya da çarşamba günü kontrollü olarak patlatılacağı belirtildi.
Ukrayna’nın yerleştirdiği bu mayınlardan sonra Karadeniz’de deniz ticareti ve gemi seyri durma noktasına geldi. Karadeniz’deki bu kesinti aynı zamanda buğday, ayçiçek yağı gibi gıda ürünlerini taşıyan gemilerin geçişini engellediği için Türkiye dahil dünyanın birçok noktasında önemli krizlere yol açmıştı.