Turizm sezonunun başlaması ve normallşeme adımları sonrasında artışa geçen vaka sayıları nedeniyle tedirgin olan yeme-içme sektörü yeni bir kampanya ve uygulama başlatıyor.
Türkiye'de hızlı ilerleyen ancak son dönemde hız kesen aşılanma sayıları, birçok sektörü tedirgin etmeye başladı. Bu alanda en büyük kısıtlamayı yaşayan yeme-içme sektörü yeniden artış gösteren vakasayıları nedeniyle kapanma korkusu taşıyor. Sektörün yeni bir kapanma ya da kısıtlamayı kaldıracak ekonomik gücünün olmadığını belirterek yeni yol arayışlarına olan ve vatandaşları aşı olmaya davet eden giren yeme-içme sektör temsilcileri sosyal alanlarda Milli Eğitim formülünün uygulanmasını talep ediyorlar.
Aşı ol AŞ'ından olma isimli bir kampanya başlatmaya hazırlanan Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TURES) kampanya ile vatandaşları aşı olmaya davet ederek bu konuda restoran ve kafelerin kapılarına özel afişler asarak, koronavirüsü ağır geçiren hastalara dikkat çekecek.
Aşı konusunda daha sert bir yol izleyen Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Ramazan Bingöl ise sosyal alanlarda Milli Eğitim formülünün uygulanması gerektiğini savunarak şunları belirtiyor:
''Çift doz aşı olmayanlar restoran, kafe, otel, konser alanları ve AVM'lere girmemeli. Eğer aşı olmayacaklarsa da tıpkı Milli Eğitim'de olduğu gibi haftada iki kez PCR testi ile negatif sonuç paylaşmalı. Aşı karşıtlarının haklarına saygımız var. Ancak aşı olanların da kısıtlanmama hakkı korunmalı. Yüksek vakalar nedeniyle kapatılan restoranlar bu sektörde çalışan yaklaşık 3 milyon kişinin işine ara vermesine neden oldu. Sektör çok zor bir süreçten geçti. Tam açıldık toparlanıyoruz derken hem aşı karşıtlığı hem de insanların rehavete kapılması nedeniyle vakalar yükselişe geçti. Biz yeniden koronavirüsün faturasını ödemek istemiyoruz. O nedenle insanları aşı olmaya davet ediyoruz. Restorana gelen aşılı mı değil mi bakmayacağız. Asla öyle bir düşüncemiz yok. Ancak insanların da düşünmesi gerekiyor. Şu an koronavirüs ile mücadelenin tek yolu aşı. Bunu veriler de oraya koyuyor.''
Türkiye'de hızlı ilerleyen ancak son dönemde hız kesen aşılanma sayıları, birçok sektörü tedirgin etmeye başladı. Bu alanda en büyük kısıtlamayı yaşayan yeme-içme sektörü yeniden artış gösteren vakasayıları nedeniyle kapanma korkusu taşıyor. Sektörün yeni bir kapanma ya da kısıtlamayı kaldıracak ekonomik gücünün olmadığını belirterek yeni yol arayışlarına olan ve vatandaşları aşı olmaya davet eden giren yeme-içme sektör temsilcileri sosyal alanlarda Milli Eğitim formülünün uygulanmasını talep ediyorlar.
Aşı ol AŞ'ından olma isimli bir kampanya başlatmaya hazırlanan Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TURES) kampanya ile vatandaşları aşı olmaya davet ederek bu konuda restoran ve kafelerin kapılarına özel afişler asarak, koronavirüsü ağır geçiren hastalara dikkat çekecek.
Aşı konusunda daha sert bir yol izleyen Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Ramazan Bingöl ise sosyal alanlarda Milli Eğitim formülünün uygulanması gerektiğini savunarak şunları belirtiyor:
''Çift doz aşı olmayanlar restoran, kafe, otel, konser alanları ve AVM'lere girmemeli. Eğer aşı olmayacaklarsa da tıpkı Milli Eğitim'de olduğu gibi haftada iki kez PCR testi ile negatif sonuç paylaşmalı. Aşı karşıtlarının haklarına saygımız var. Ancak aşı olanların da kısıtlanmama hakkı korunmalı. Yüksek vakalar nedeniyle kapatılan restoranlar bu sektörde çalışan yaklaşık 3 milyon kişinin işine ara vermesine neden oldu. Sektör çok zor bir süreçten geçti. Tam açıldık toparlanıyoruz derken hem aşı karşıtlığı hem de insanların rehavete kapılması nedeniyle vakalar yükselişe geçti. Biz yeniden koronavirüsün faturasını ödemek istemiyoruz. O nedenle insanları aşı olmaya davet ediyoruz. Restorana gelen aşılı mı değil mi bakmayacağız. Asla öyle bir düşüncemiz yok. Ancak insanların da düşünmesi gerekiyor. Şu an koronavirüs ile mücadelenin tek yolu aşı. Bunu veriler de oraya koyuyor.''
İLGİLİ HABER
Bakan Koca'dan 'Tam Kapanma' açıklaması