Savaşla birlikte rezervasyonlarda düşüş yaşandığını, turizmdeki beklenti ve hesapların değişeceğini söyleyen TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, geçen yılki yabancı ziyaretçilerin yüzde 28'e yakınını ukrayna ve Rusya'dan gelen turistlerin oluşturduğunu, iki ülke arasında yaşanan üzücü hadiseleri endişeyle takip ettiklerini, savaşın biran önce bitmesini istediklerini belirtti.
Gelinen noktada, yakın coğrafyamızda önemli ilişkilerimizin olduğu bu iki ülke arasında yaşanan savaşın turizme de önemli yansımalarının olacağını, savaşın ne kadar süreceğinin belli olmamasından dolayı sona erse bile yarattığı ekonomik sıkıntıların turizmdeki beklenti ve hesapları değiştireceğine dikkat çeken Bağlıkaya rublenin hızla değer kaybetmesi, uçuşlarla ilgili yaşanan sıkıntılar ve Rus vatandaşlarının tatillerini ülke içinde geçirmelerine yönelik kampanyaların bu yılki turist akışını etkileyeceğini kaydetti.
Yaşanan olumsuz gelişmelerin öncesinde 2022 yılı için turist beklentisinin 45 milyon ve 35 milyar doların üzerinde turizm gelirinin elde edilmesini tahmin ettiklerini dile getiren Bağlıkaya yaz dönemi rezervasyonlarında herhangi bir iptalin söz konusu olmadığını ancak tatil satışlarında bir yavaşlama göründüğünü, turist açığını kapatmak için başka pazarlara yöneldiklerini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
''Ukrayna ve Rusya'dan Türkiye'ye yönelik rezervasyonlarda düşüş var. Bunu Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere yakın uçuş mesafesindeki ülkelerle telafi edeceğiz. Çalışmalarımız sürüyor. Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan pazarlarına ağırlık vermemiz gerekiyor. İran pazarında önemli bir yükseliş potansiyeli bulunuyor. Özellikle Antalya'ya ziyaretçi gönderen ilk 10 pazar içerisinde olan Almanya, Polonya, Romanya, Hollanda, Moldova ve Litvanya gibi ülkelerde çalışmalara ağırlık verilmesi önem taşıyor. Öte yandan İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi ülkelerle son zamanlarda gelişen ikili ilişkiler neticesinde bu pazarlarda da çalışmalara hız verilebilir.''
Devletten çeşitli destekler beklediklerini, vergi indirimleri, turizm şirketlerinin borçlarının ötelenmesi, fuarlara katılım ve pazarlama desteği, uygun ve uzun vadeli krediler, sicil affında ve SGK prim ödemelerinde sağlanacak yardımlar ile turizm sektörünün nefes almasının sağlanabileceği ve rekabet gücünün artacağını belirten Bağlıkaya inanç turizmi bakımından Türkiye'nin önemli bir potansiyel barındırdığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
''Ülkemiz, inanç turizmi açısından çok önemli bir destinasyon. Hatay'daki dünyanın ilk mağara kilisesi St. Pierre, Anadolu'nun ilk camisi Habib-i Neccar, İzmir Efes'teki Meryem Ana Evi, Antalya Demre'deki Noel Baba Kilisesi, Konya'daki Hz. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Külliyesi, Nevşehir'deki Hz. Hacı Bektaş Veli Külliyesi ülkemizdeki önemli inanç turizm alanları.''
Gelinen noktada, yakın coğrafyamızda önemli ilişkilerimizin olduğu bu iki ülke arasında yaşanan savaşın turizme de önemli yansımalarının olacağını, savaşın ne kadar süreceğinin belli olmamasından dolayı sona erse bile yarattığı ekonomik sıkıntıların turizmdeki beklenti ve hesapları değiştireceğine dikkat çeken Bağlıkaya rublenin hızla değer kaybetmesi, uçuşlarla ilgili yaşanan sıkıntılar ve Rus vatandaşlarının tatillerini ülke içinde geçirmelerine yönelik kampanyaların bu yılki turist akışını etkileyeceğini kaydetti.
Yaşanan olumsuz gelişmelerin öncesinde 2022 yılı için turist beklentisinin 45 milyon ve 35 milyar doların üzerinde turizm gelirinin elde edilmesini tahmin ettiklerini dile getiren Bağlıkaya yaz dönemi rezervasyonlarında herhangi bir iptalin söz konusu olmadığını ancak tatil satışlarında bir yavaşlama göründüğünü, turist açığını kapatmak için başka pazarlara yöneldiklerini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
''Ukrayna ve Rusya'dan Türkiye'ye yönelik rezervasyonlarda düşüş var. Bunu Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere yakın uçuş mesafesindeki ülkelerle telafi edeceğiz. Çalışmalarımız sürüyor. Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan pazarlarına ağırlık vermemiz gerekiyor. İran pazarında önemli bir yükseliş potansiyeli bulunuyor. Özellikle Antalya'ya ziyaretçi gönderen ilk 10 pazar içerisinde olan Almanya, Polonya, Romanya, Hollanda, Moldova ve Litvanya gibi ülkelerde çalışmalara ağırlık verilmesi önem taşıyor. Öte yandan İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi ülkelerle son zamanlarda gelişen ikili ilişkiler neticesinde bu pazarlarda da çalışmalara hız verilebilir.''
Devletten çeşitli destekler beklediklerini, vergi indirimleri, turizm şirketlerinin borçlarının ötelenmesi, fuarlara katılım ve pazarlama desteği, uygun ve uzun vadeli krediler, sicil affında ve SGK prim ödemelerinde sağlanacak yardımlar ile turizm sektörünün nefes almasının sağlanabileceği ve rekabet gücünün artacağını belirten Bağlıkaya inanç turizmi bakımından Türkiye'nin önemli bir potansiyel barındırdığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
''Ülkemiz, inanç turizmi açısından çok önemli bir destinasyon. Hatay'daki dünyanın ilk mağara kilisesi St. Pierre, Anadolu'nun ilk camisi Habib-i Neccar, İzmir Efes'teki Meryem Ana Evi, Antalya Demre'deki Noel Baba Kilisesi, Konya'daki Hz. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Külliyesi, Nevşehir'deki Hz. Hacı Bektaş Veli Külliyesi ülkemizdeki önemli inanç turizm alanları.''